Examples of using "Riskiert" in a sentence and their turkish translations:
İtfaiyeciler hayatlarını riske ederler.
Risk almazsanız bir şey kazanamazsınız.
Birçok mülteci, Avrupa'ya ulaşmak için hayatlarını tehlikeye attı.
Risk almazsanız bir şey kazanamazsınız. Cesur olmanız gerek.
Kırmızı ışıkta geçerseniz, bir kazaya neden olma riskini göze alırsınız.