Translation of "Rand" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Rand" in a sentence and their turkish translations:

Halt den Rand, Idiot!

Kapa çeneni, seni aptal!

Sie ist am Rand eines Nervenzusammenbruchs.

O bir sinir krizinin eşiğinde.

Er beschädigte den Rand der Teeschale.

O, çay bardağının kenarını kırdı.

Die Schlafzimmervorhänge sind am Rand verblasst.

Yatak odası perdeleri kenarlarında soldu.

Wir sind jetzt am Rand des Canyons.

Kanyonun üstüne indik.

Tom füllte den Eimer bis zum Rand.

Tom kovayı ağzına kadar doldurdu.

Da ist ein Mann am Rand des Teiches.

Göletin yanında bir adam var.

Lasse auf dem Papier beim Schreiben einen Rand!

Yazarken kağıtta boşluk bırak.

Was hat Tom an den Rand des Bankrotts getrieben?

Tom'u iflasın eşiğine getiren nedir?

Hier unten ist es viel grüner als am Rand des Canyon.

Burası kanyonun üst kısmından çok daha yeşil.

- Tom saß auf dem Rand des Bettes.
- Tom saß auf der Bettkante.

Tom yatağın kıyısında oturuyordu.

Tom hätte fast einen Herzinfarkt erlitten, als er Maria am Rand des Daches stehen sah.

Tom Mary'nin çatının kenarında durduğunu gördüğü zaman neredeyse kalp krizi geçirmişti.