Examples of using "Liebhaber" in a sentence and their turkish translations:
O senin hayranın.
Onun bir sevgilisi var.
O, onun birçok aşığından biri.
Yandaki evde yaşayan adam Mary'nin sevgilisidir.
- Tom, Mary'nin sevgilisidir.
- Tom, Mary'nin aşığıdır.
O, sevgilisi ile bir restoranda görüldü.
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
Sevgilim beni sevmiyor.
Onun yakın zamanda yayımlanan öykü koleksiyonu Esperanto'da post modern eserlerin meraklılarını heyecanlandırıyor.
Büyük bir golf hayranıyım.
Ben golfün büyük bir hayranıyım.