Examples of using "Kulturellen" in a sentence and their turkish translations:
Bana kalırsa bizim yapmadığımız mücadele
Kültürel dönüşüm olmadan insanlık gelişmez.
Fakat toplum hala daha kültür karmaşasından kaynaklı bölünme gösteriyor
Esperanto, kültürel ve entelektüel alanda ufkumu genişletmeme yardımcı oldu.
Çoğumuz yabancı bir ülkede kültür şoku yaşarız.
İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.
Üniversitedeki öğrencilerin bu şekilde kültürel ufuklarını genişletme olanağı var.
Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.