Translation of "Klopft" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Klopft" in a sentence and their turkish translations:

Tom klopft.

Tom kapı çalıyor.

Klopft da jemand?

Biri kapıyı mı çalıyor?

Mein Herz klopft stark.

Kalbim hızlı atıyor.

Jemand klopft an der Tür.

Birisi kapıyı çalıyor.

Jemand klopft an deine Tür.

Birisi kapınızı çalıyor.

Jemand klopft an die Tür.

Birisi kapıyı çalıyor.

Ich bin derjenige der klopft.

- Kapıyı çalan kişi benim.
- Kapıyı tıklayanım ben!

Es klopft an der Tür.

Birisi kapıyı çalıyor.

Niemand klopft an meine Tür.

Kimse kapımı çalmıyor.

Der Regen klopft an die Fensterscheiben.

Yağmur pencere camına vuruyor.

Es klopft jemand an der Tür.

Birisi kapıyı çalıyor.

Jemand klopft draußen einen Futon aus.

Biri dışarıda futonu çırpıyor.

Warte mal, jemand klopft an meiner Tür.

- Bekle , biri kapıma vuruyor.
- Bekle , biri kapımı çalıyor.

Einen Moment bitte, jemand klopft an die Tür.

Bir saniye lütfen, birisi kapıyı çalıyor.

Warum verzweifeln, wenn das Unerwartete an die Tür klopft?

Neden beklenmedik bir şeyde umuzsuzluğa düşelim?

Er klopft im Rhythmus, um sie in Stimmung zu bringen.

Dişiyi havaya sokmak için ritim tutuyor.

Er landet in einem Garten und klopft an die Tür.

Bir bahçeye iner ve kapıyı çalar.

Wenn die Armut an die Tür klopft, verschwindet die Liebe durch die Hintertür.

Yoksulluk ön kapını çaldığında sevgi arka kapıdan kaçar.

Wenn der Tod an deine Tür klopft, sind alle Reichtümer der Welt nutzlos.

Ölüm kapınızı çaldığında dünyadaki tüm servet faydasızdır.

Mein Herz klopft so heftig, es fühlt sich an, als ob es gleich explodiert.

Kalbim o kadar çok sert vuruyor ki patlayacakmış gibi geliyor.