Translation of "Ineinander" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Ineinander" in a sentence and their turkish translations:

über das Vertrauen ineinander

birbirlerine olan güveni konusunda ise

Sie sind ineinander verliebt.

Onlar birbirine aşık.

Tom und Mary verliebten sich ineinander.

Tom ve Mary birbirlerine âşık oldu.

- Tom und Maria scheinen ineinander verliebt zu sein.
- Tom und Maria sind anscheinend ineinander verliebt.

Tom ve Mary birbirlerine aşık gibi görünüyor.

Vertrauen ineinander und Vertrauen in andere Menschen

birbirlerine olan güveni ve diğer insanlara olan güveni

Ich weiß, dass sie ineinander verliebt sind.

Onların birbirlerine âşık olduğunu biliyorum.

Tom und Maria sind offensichtlich ineinander verliebt.

Tom ile Meryem'in birbirlerine aşık oldukları çok açık.

Tom und Maria sind insgeheim ineinander verliebt.

Tom ve Mary gizlice birbirlerine aşıklar.

Tom und Maria sind innig ineinander verliebt.

Tom ve Mary birbirlerine derinden âşıklar.

Die Wurzeln wachsen über- und ineinander. Tiefer, klebriger Schlamm.

Birbirinin üzerinden geçen kökler karmakarışık. Derin bir çamur var.

Der Prinz und die Prinzessin verliebten sich sofort ineinander.

Prens ve prenses hemen aşık oldular.

Tom und Maria scheinen wirklich ineinander verliebt zu sein.

Tom ve Mary gerçekten birbirlerine âşık gibi görünüyorlar.

Tom und Mary verliebten sich Hals über Kopf ineinander.

Tom ve Mary birbirlerine sırılsıklam âşık oldular.

Die Farben der See und des Himmels gingen ineinander über.

Denizin ve gökyüzünün renkleri birbirine karışıyor.

Tom und Maria verliebten sich während einer wissenschaftlichen Expedition ineinander.

Tom ve Mary bilimsel bir sefer sırasında aşık oldular.

Tom und Maria haben sich auf den ersten Blick ineinander verliebt.

Tom ve Mary ilk görüşte birbirlerine âşık oldular.

Ich hätte nie gedacht, dass Tom und Maria sich ineinander verlieben würden.

Tom ve Mary'nin birbirlerine âşık olacaklarını asla tahmin etmezdim.

- Tom und Maria liebten sich.
- Tom und Maria liebten einander.
- Tom und Maria waren ineinander verliebt.

Tom ve Mary birbirlerine aşıktılar.