Examples of using "Hafen" in a sentence and their turkish translations:
Birçok yat limandadır.
Gemiler limana vardı.
Adanın güzel bir limanı var.
Hamburg Almanya'nın en büyük limanı ve aynı zamanda Avrupa'nın en büyük üçüncü limanıdır.
Kobe, limanı ile ünlüdür.
Gemi şimdi limandadır.
Gemimiz limana yaklaşıyor.
Serbest liman kuruldu
Bana limana giden yolu gösterir misiniz?
Gemi limana demir attı.
Liman seferlere kapalıdır.
Limanda çok gemi gördük.
Onların gemisi hâlâ limanda.
Bu limanda kaç tane vinç var?
Polis, Tom'un vücudunu limanda yüzerken buldu.
Bana limana giden yolu söyler misin?
Kasırgaya rağmen gemi limana ulaştı.
Kayıp balıkçı teknesi limana güvenli bir dönüş yapmıştı.
Ülkenin dış ticareti tamamen bu limana bağlıdır.
Muhtemelen gemimizin limana geldiğini gördüler.
Fırtınadan dolayı, gemi limandan ayrılamadı.
Gemi limana demir attı ve yükünü boşalttı.
Hafta sonları arabayla Nagoya Limanı'na giderlerdi.
Fırtına geminin limandan ayrılmasını imkansız hale getirdi.
Tom pencereden limana gelen gemiye baktı.
İlk olarak Valparaíso'daki İspanyol limanını vurdu. Oradan Şilili altını ve şarabı çaldı.