Examples of using "Verfügt" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un çok fazla irade gücü vardır.
Tom'un görgü kuralları kusursuz.
O ülke doğal kaynaklara sahip.
Tom çok görgülüdür.
Bu bilgisayarın disket sürücüsü var.
Tom duygusal zekadan yoksun.
Kasabanın güzel çevresi var.
Tepe güzel bir manzaraya hükmeder.
Onun müzikte olağanüstü bir yeteneği var.
Bu evin ısıtmalı bir yüzme havuzu var.
- Her odada özel bir banyo bulunmaktadır.
- Her odanın kendine has banyosu bulunur.
Mary'nin bazı gizli süper güçleri olduğunu düşünüyorum.
Bu makinenin birçok anahtar ve düğmeleri vardır.
Araba dijital kontrollü klima ile donatılmıştır.
Tom'un çok iyi yargısı var.
Bu botanik bahçesi inanılmaz bir bonsai koleksiyona sahiptir.
Bu hastanenin birçok yeni donanımı var.
Müzenin bir eski silahlar sergisi var.
Bu buzdolabının entegre buz ve su dağıtıcısı vardır.
Evin bir yemek odası, bir yatak odası ve bir çalışma odası var.
Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.
Şirketin milyonlarca dolarlık bir sermayesi var.
- O yeterli deneyime sahip değil.
- Onun yeterli deneyimi yok.
O yeterli deneyime sahip değil.
Adanın güzel bir limanı var.
Üniversitemin bir yatakhanesi var.
Mars'ın karbondioksit, azot ve argondan yapılmış çok ince bir atmosferi vardır.
Hiç kimse, başarılı bir yalancı olmak için yeterli hafızaya sahip değildir.
Bu odanın kliması vardır.
Bu kütüphanede kaç tane kitap var?
Ben hiç bu kadar büyük bir paraya sahip olmadım.
- O bilgisayar dört çekirdekli işlemciye sahip.
- O bilgisayarın dört çekirdekli işlemcisi var.
- O bilgisayarın işlemcisi dört çekirdekli.
Tom büyük bir servete sahip ama mutlu değil.
Diğer takımın gerçekten bazı iyi oyuncuları var.
Fransızcada Japoncadan çok daha fazla sayıda ünlü vardır.