Examples of using "Höflichkeit" in a sentence and their turkish translations:
Ve evet, naziklik para eder.
Ama kibar olma gereği hissediyorlar ve bu yüzden ilerleyemiyorlardı.
Nazikliğin yayıldığını,
O, nazik olmak için öder.
Erdem, belki de sadece ruhun nezaketidir.
Bu Japon nezaketi ve Amerikan nezaketi arasındaki farktan kaynaklanmaktadır..
O akıllı, yakışıklı ve kibardır.
Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu.