Examples of using "Grunde" in a sentence and their turkish translations:
Resmen uçuyorsun.
Temelde, kesinlikle haklısın.
Temel olarak planını seviyorum.
Eğleniyorlardı.
Aslında aynı fikirdeyiz.
Temel olarak, aynı şeydir.
Nedenini sorabilir miyim?
Kalmak zorunda olmamızın nedeni bu.
Bu aslında oldukça basit.
Prensipte haklısın.
Burada olmamızın nedeni bu.
- Tom gerçekten nedense benden nefret ediyor.
- Tom gerçekten bir nedenle benden nefret ediyor.
Temel olarak, fikrine katılıyorum.
Temel olarak istediğimiz bu.
O, nehrin dibinde bulundu.
Aslında onların hepsi iyi insanlar.
İnsanların seni sevme nedeni bu.
Temelde ben dürüst bir insanım.
Başka bir sebep için buradayım.
Bunu sana vermemin nedeni bu.
Tom aslında Mary'nin yaptığı aynı şeyi yapar.
- Gönülden filozofum.
- Gönülden felsefeciyim.
Temel olarak gelme nedenim bu.
O aslında nazik bir insandır.
Ne diye sana yalan söylemek durumunda kalayım ki?
Yiyecekler gerçekte gördündüğü gibi pahalı değildi.
Onların söylediği şey temel olarak budur.
Tom ve benim burada olmamızın nedeni budur.
Tom Mary'nin ağlama nedenini bilmiyordu.
- İnsanların temelde iyi olduklarına inanıyorum.
- İnsanların temelde iyi olduğuna inanırım.
Tom temelde hoş bir adam.
Bazı nedenlerden dolayı, müşteri kaybediyor gibi görünüyoruz.
Öncelikli olarak bu insanlar bencil, hızlı ya da pratik olan yerine
Niçin görüşmeye katılamadığımın sebebi bu.
Bu nedenle, seninle gidemem.
Tom hazineyi gölün dibinde buldu.
Tom da benimle aynı nedenden dolayı burada.
Bazı nedenlerden dolayı başarısız olursam, tekrar denerim.
Ben onun oraya gitme nedenini bilmiyorum.
Tom'un burada olmama nedenini bilmiyorum.
Özünde aynı şey.
Tom Mary'nin onun davetini kabul etmeme nedenini bilmiyordu.
Biz aslında bunun farkında olmadan hiyeroglifle yazıyoruz.
Tom'la irtibat kurma gereğinin nedeni bu.
"Benden uzak dur" diyor. Yapacağımız şey de bu.
Onun gelmeme sebebini bilmiyorum.
Her nedense, Hindistan'dan döndüğümden beri insanlar benden bir veba gibi kaçıyorlar.
Tom Mary'nin ondan hoşlanmama nedenini bilmek istiyordu.
"Bize inekler süt, tavuklar da yumurta verir." "Aslında ne inekler, ne de tavuklar bize hiçbir şey vermez. Bunları onların rızası dışında alıyoruz."