Translation of "Geregnet" in Turkish

Es hat viel geregnet.

Çok yağmur yağıyor.

Es hat tagelang geregnet.

Günlerce yağmur yağdı.

Es hat gestern stark geregnet.

Dün şiddetli yağmur yağdı.

Es hat letzte Nacht geregnet.

Dün gece yağmur yağıyordu.

Hat es hier gestern geregnet?

Dün burada yağmur yağdı mı?

Gestern hat es stark geregnet.

Dün şiddetli yağmur vardı.

Es hatte geregnet und geschneit.

Yağmur ve kar yağmıştı.

Wie lange hat es geregnet?

Yağmur ne kadar sürdü?

- Gestern hat es den ganzen Tag geregnet.
- Es hat gestern den ganzen Tag geregnet.

Dün bütün gün yağmur yağdı.

Letztes Jahr hat es viel geregnet.

Geçen yıl çok yağmur aldık.

Am Morgen hat es stark geregnet.

Sabahleyin şiddetli yağmur yağdı.

Voriges Jahr hat es viel geregnet.

Geçen sene çok yağmur yağdı.

Vergangenen Sommer hat es viel geregnet.

Geçen yaz çok yağmur yağdı.

Letzte Nacht hat es stark geregnet.

Dün gece çok yağmur yağdı.

Es hat den ganzen Tag geregnet.

Gün boyu yağmur yağdı.

Es hat die ganze Nacht geregnet.

Bütün gece yağmur yağdı.

Es hat drei Tage hintereinander geregnet.

Üç gün art arda yağmur yağdı.

Es hat den ganzen Tag ununterbrochen geregnet.

Ara vermeden bütün gün boyunca yağmur yağıyordu.

Pflanzen wachsen schnell, wenn es geregnet hat.

Bitkiler yağmurdan sonra çabuk büyür.

Es muss in der Nacht geregnet haben.

Gece boyunca yağmur yağmış olmalı.

Gestern hat es den ganzen Nachmittag geregnet.

Dün tüm öğleden sonra yağmur yağdı.

Letzten Monat hat es nicht viel geregnet.

Geçen ay çok yağmur yoktu.

Seit zwei Monaten hat es nicht geregnet.

İki aydır yağmur yağmadı.

Es kann letzte Nacht etwas geregnet haben.

- Geçen gece biraz yağmur yağmış olabilir.
- Dün gece biraz yağmur yağmış olabilir.

Es hat drei Tage in Folge geregnet.

Üç gün durmadan yağmur yağdı.

Es hat während der Reise dreimal geregnet.

Yolculuk sırasında üç kez yağmur yağdı.

Es hat den ganzen Tag kräftig geregnet.

Bütün gün sert yağmur yağdı.

- Gestern regnete es.
- Gestern hat es geregnet.

Dün yağmur yağdı.

- Regnete es gestern?
- Hat es gestern geregnet?

Dün yağmur yağıyor muydu?

Es hat die ganze Reise über geregnet.

Seyahat süresince yağmur yağdı.

Es hat den ganzen Tag ohne Unterbrechung geregnet.

Tüm gün sürekli yağmur yağdı.

Es hat in Rio de Janeiro viel geregnet.

Rio de Janeiro'ya çok yağmur yağdı.

Es hat heute den ganzen Tag stark geregnet.

Bugün tüm gün şiddetli yağmur yağdı.

Du hast Glück, dass es gestern nicht geregnet hat.

Dün yağmur yağmadığı için şanslısın.

Das Wetter war kalt und es hat viel geregnet.

Hava soğuktu ve çok yağmur yağdı.

- Es hat fünf Tage geregnet.
- Es regnete fünf Tage lang.

- Beş gün yağdı.
- Beş gün yağmur yağdı.

- Es hat fünf Tage lang geregnet.
- Es regnete fünf Tage lang.

Yağmur beş gün sürdü.

Ich wollte eigentlich mit dem Fahrrad dorthin, aber es hat geregnet.

Oraya bisikletle gitmeyi planlıyordum ama yağmur yağdı.

In der Nacht muss es geregnet haben; die Straße ist nass.

Gece yağmur yağmış olmalı, sokak ıslak.

Es hat gestern nicht nur heftig gestürmt, sondern auch stark geregnet.

- Dün sert rüzgarların yanı sıra, yoğun yağmur yağdı.
- Dün hem güçlü rüzgarlar vardı hem de yoğun yağmur yağdı.

- Es regnete den ganzen Tag.
- Es hat den ganzen Tag geregnet.

- Tüm gün yağmur yağdı.
- Bütün gün yağmur yağdı.

- Es regnete Stunde um Stunde.
- Es regnete stundenlang.
- Es hat stundenlang geregnet.

Saatlerce yağmur yağdı.

- Wir hatten diesen Monat viel Regen.
- Diesen Monat hat es viel geregnet.

Bu ay çok yağış aldık.

Gestern hat es den ganzen Tag lang geregnet, also bin ich zuhause geblieben.

Dün bütün gün yağmur yağdı, bu yüzden evde kaldım.

- Es gab dieses Jahr eine Menge Regen.
- Dieses Jahr hat es viel geregnet.

Bu yıl çok yağmur vardı.

Das Spiel wäre nicht abgesagt worden, wenn es nicht so stark geregnet hätte.

Eğer çok şiddetle yağmur yağmasaydı oyun iptal edilmezdi.

Weil es tagelang geregnet hatte, war das Spielfeld matschig und nicht leicht bespielbar.

Birkaç gündür yağmur yağdığı için saha çamurluydu ve üstünde oynaması zordu.

Wenn es morgen nicht zu regnen aufhört, wird es eine Woche lang geregnet haben.

Yağmur yarın da durmazsa bir hafta boyunca yağmış olacak.

Wenn es geregnet hat und der Erdboden feucht ist, ist das Unkraut-Jäten einfacher.

Yağmur yağarsa ve toprak nemli olursa, otları çekmek daha kolay olur.

Es hat geregnet, als wir losgegangen sind, aber als wir ankamen, war es sonnig.

Biz ayrıldığımızda yağmur yağıyordu, fakat vardığımızda hava güneşliydi.

Wenn es geregnet hat und die Erde feucht ist, ist es einfacher, Unkraut zu jäten.

Yağmur yağdıktan ve zemin nemlendikten sonra yabani otları çekmek daha kolaydır.

- Seit Dienstag regnet es ununterbrochen.
- Es hat seit Dienstag geregnet.
- Es regnet schon seit Dienstag.

Salı gününden beri yağmur yağıyor.

- Weil es stark geregnet hat, sind wir nicht angeln gegangen.
- Der starke Regen hat uns vom Angeln abgehalten.

Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.

Obwohl es bereits seit mehreren Tagen nicht geregnet hatte, war der Boden unter den Füßen noch immer reichlich feucht.

Birkaç gündür yağmur yağmamasına rağmen ayaklarımızı bastığımız yerler hâlâ çok ıslaktı.

- Der Regen dauerte drei Tage.
- Der Regen hielt drei Tage an.
- Es regnete drei Tage lang.
- Es hat drei Tage lang geregnet.

Üç gün boyunca yağmur yağdı.