Examples of using "Frisches" in a sentence and their turkish translations:
Taze gıda harika.
Taze ekmek aldım.
Daha çok taze sebze yiyin.
Taze sebzeler birçok besin içerir.
Taze eti her zaman dondurmalı mısın?
Taze meyve, sizin için iyidir.
Taze meyve ve sebze sağlığınız için iyidir.
Seni, taze etin tuzu sevdiği gibi seviyorum.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
- Çiçek ve ağaçlar temiz hava ve taze suya ihtiyaç duyarlar.
- Çiçekler ve ağaçlar, temiz hava ve tatlı suya ihtiyaç duyarlar.
Taze meyve ve sebzeler sağlığınız için yararlıdır.
Amerikan siyasetinde yeni bir yüzdü.
Tatlı için ne istersin, dondurma mı yoksa taze meyve mi?
O, taze sebze almak için markete gitti.
İspanya'da ve Fransa'da her gün taze ekmek alırız.
Açık hava marketinde taze ürün satılmaktadır.