Translation of "Freizeit" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Freizeit" in a sentence and their turkish translations:

Ich habe keine Freizeit.

- Boş vaktim yok.
- Boş zamanım yok.

Tom hat viel Freizeit.

- Tom epey bos zamanı var.
- Tom'un bir sürü boş zamanı var.

- Was macht ihr in der Freizeit?
- Was machst du in deiner Freizeit?

- Boş zamanında ne yaparsın?
- Boş zamanlarında ne yapıyorsun?

Zumindest, was ihre Freizeit betrifft.

En azından iş dışında olan şeyler söz konusu olduğunda.

Du hast zu viel Freizeit.

Yeteri kadar çok zamanın var.

Ich habe heute keine Freizeit.

Bugün hiç boş vaktim yok.

Tom hatte nicht viel Freizeit.

Tom'un çok boş zamanı yoktu.

Yuriko bindet in ihrer Freizeit Blumensträuße.

Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler.

In meiner Freizeit spiele ich Gitarre.

Boş zamanımda gitar çalarım.

Ich schreibe in meiner Freizeit Gedichte.

Boş zamanımda şiir yazarım.

Was macht ihr in der Freizeit?

- Boş zamanında ne yaparsın?
- Boş zamanlarında ne yapıyorsun?

Du solltest deine Freizeit besser nutzen.

Boş zamanını daha iyi kullanmalısın.

- Wie verbringst du deine Freizeit?
- Wie verbringen Sie Ihre Freitzeit?
- Wie verbringt ihr eure Freizeit?

Boş zamanını nasıl harcarsın?

- Ich verbringe oft meine Freizeit damit, Musik zu hören.
- In meiner Freizeit höre ich oft Musik.

Boş zamanımı çoğunlukla müzik dinleyerek geçiririm.

Was hast du in deiner Freizeit gemacht?

Boş zamanını nasıl geçirdin?

Unglücklicherweise werde ich nicht viel Freizeit haben.

Ne yazık ki fazla boş vaktim olmayacak.

Sie widmete all ihre Freizeit dem Angeln.

O, tüm boş zamanını balıkçılığa adadı.

In meiner Freizeit gehe ich auf Elchjagd.

Boş zamanımda Kanada geyiği avlarım.

Was machst du gern in deiner Freizeit?

Boş zamanlarında ne yapmayı seversin?

- Tom verbringt seine Freizeit meistens mit Bücherlesen.
- Tom verbringt seine Freizeit meistens mit dem Lesen von Büchern.

Tom boş zamanının çoğunu kitap okuyarak geçirir.

Was fangen sie an mit all ihrer Freizeit?

Onlar tüm boş vakitlerinde ne yapıyorlar?

Weißt du, was Tom in seiner Freizeit macht?

Tom'un boş vakitlerinde ne yaptığını biliyor musunuz?

Womit beschäftigst du dich gerne in deiner Freizeit?

Boş zamanında ne yapmaktan zevk alırsın?

In meiner Freizeit gehe ich auf die Jagd.

Ben boş zamanımda avlanmaya giderim.

Ich übersetze in meiner Freizeit Sätze bei Tatoeba.

Boş zamanımda Tatoeba'da cümle çeviririm.

Meine Arbeit ist leicht, und ich habe viel Freizeit.

İşim kolay ve bir sürü boş zamanım var.

Ich höre immer gerne klassische Musik in meiner Freizeit.

Boş zamanımda hep klasik müzik dinlemenin tadını çıkarıyorum.

Was du in deiner Freizeit machst, ist deine Entscheidung.

Boş zamanınızı nasıl geçireceğiniz size kalmış.

Tom verbringt fast seine ganze Freizeit auf dem Golfplatz.

Tom boş zamanının neredeyse tümünü golf sahasında geçiriyor.

Wenn du Freizeit hast, nutze sie und mach deine Hausaufgaben.

Eğer boş zamanınız varsa, onu kullanın ve ev ödevinizi yapın.

Ich denke, dass ich es in meiner Freizeit machen könnte.

- Onu boş vaktimde yapabileceğimi düşünüyorum.
- Sanırım bunu boş vaktimde yapabilirim.

Was du in deiner Freizeit machst, geht mich nichts an.

Kendi zamanında ne yaptığın beni ilgilendirmez.

Ich weiß nicht, was ich mit meiner Freizeit anfangen soll.

Boş vaktimde ne yapacağımı bilmiyorum.

Sie weiß anscheinend nicht, was sie mit ihrer Freizeit anfangen soll.

O, boş zamanında ne yapacağını biliyor gibi görünmüyor.

Womit Tom sich in seiner Freizeit beschäftigt, geht mich nichts an.

Tom'un boş zamanında yaptığı şey beni ilgilendirmez.

In seiner Freizeit spielt Tom gerne Fußball, ist mit seinen Freunden zusammen und hört Musik.

Tom boş zamanlarında futbol oynamayı, arkadaşlarıyla takılmayı ve müzik dinlemeyi sever.

Wenn die Schüler heutzutage mehr Freizeit hätten, würden sie sich vielleicht mehr für die Politik interessieren.

Bugün öğrencilerin daha fazla boş zamanı olsa, onlar politikaya daha fazla ilgi duyarlar.

- In freien Momenten treffe ich mich gerne mit Freunden.
- In meiner Freizeit treffe ich mich gern mit Freunden.

Boş zamanım sırasında arkadaşlarımla takılmak istiyorum.

Jeder hat das Recht auf Erholung und Freizeit und insbesondere auf eine vernünftige Begrenzung der Arbeitszeit und regelmäßigen bezahlten Urlaub.

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.