Examples of using "Freizeit" in a sentence and their turkish translations:
- Boş vaktim yok.
- Boş zamanım yok.
- Tom epey bos zamanı var.
- Tom'un bir sürü boş zamanı var.
- Boş zamanında ne yaparsın?
- Boş zamanlarında ne yapıyorsun?
En azından iş dışında olan şeyler söz konusu olduğunda.
Yeteri kadar çok zamanın var.
Bugün hiç boş vaktim yok.
Tom'un çok boş zamanı yoktu.
Yuriko boş zamanında çiçekleri düzenler.
Boş zamanımda gitar çalarım.
Boş zamanımda şiir yazarım.
- Boş zamanında ne yaparsın?
- Boş zamanlarında ne yapıyorsun?
Boş zamanını daha iyi kullanmalısın.
Boş zamanını nasıl harcarsın?
Boş zamanımı çoğunlukla müzik dinleyerek geçiririm.
Boş zamanını nasıl geçirdin?
Ne yazık ki fazla boş vaktim olmayacak.
O, tüm boş zamanını balıkçılığa adadı.
Boş zamanımda Kanada geyiği avlarım.
Boş zamanlarında ne yapmayı seversin?
Tom boş zamanının çoğunu kitap okuyarak geçirir.
Onlar tüm boş vakitlerinde ne yapıyorlar?
Tom'un boş vakitlerinde ne yaptığını biliyor musunuz?
Boş zamanında ne yapmaktan zevk alırsın?
Ben boş zamanımda avlanmaya giderim.
Boş zamanımda Tatoeba'da cümle çeviririm.
İşim kolay ve bir sürü boş zamanım var.
Boş zamanımda hep klasik müzik dinlemenin tadını çıkarıyorum.
Boş zamanınızı nasıl geçireceğiniz size kalmış.
Tom boş zamanının neredeyse tümünü golf sahasında geçiriyor.
Eğer boş zamanınız varsa, onu kullanın ve ev ödevinizi yapın.
- Onu boş vaktimde yapabileceğimi düşünüyorum.
- Sanırım bunu boş vaktimde yapabilirim.
Kendi zamanında ne yaptığın beni ilgilendirmez.
Boş vaktimde ne yapacağımı bilmiyorum.
O, boş zamanında ne yapacağını biliyor gibi görünmüyor.
Tom'un boş zamanında yaptığı şey beni ilgilendirmez.
Tom boş zamanlarında futbol oynamayı, arkadaşlarıyla takılmayı ve müzik dinlemeyi sever.
Bugün öğrencilerin daha fazla boş zamanı olsa, onlar politikaya daha fazla ilgi duyarlar.
Boş zamanım sırasında arkadaşlarımla takılmak istiyorum.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.