Examples of using "Leg" in a sentence and their turkish translations:
Buraya koy.
Bileziği tak.
Çekici yere koy.
O bıçağı bir kenara bırak.
Onu bir çentik yukarı koy.
Telefonu henüz kapatmayın, lütfen.
Masanın üzerine koy.
Her şeyi sepetime koy.
Telefonu kapat.
Kitabı masanın üzerine koyun.
Silahı masanın üzerine koy.
Başla!
Penseyi alet kutusuna koy.
Onu masaya geri koy.
Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
Kitabı diğerlerinin üzerine koy.
Kitapları masanın üstüne koyma.
Bu atkıyı boynuna koy.
Kahverengi kağıt torbanın içine koyun.
- Bizimle uğraşma.
- Bize bulaşma.
Benimle uğraşma.
Onunla dalaşma.
- Onu masamın üzerine koymayın.
- Onu masama koymayın.
çöp koy kokmasın
Bana bulaşma, Tom!
Elini omzuma koy.
Aklını bir kenara koy ve alışverişe git.
Kalemini yere koy ve dinle.
- Kaleminizi aşağı koyun.
- Kaleminizi bırakın.
- Kaleminizi yere bırakın.
O bıçağı bırak. Beni geriyorsun.
Bütün servetini bir tekneye koyma.
Lafları ağzıma tıkama.
Çantanı önündeki koltuğun altına koy.
Kitabı bulduğun yere koy.
Silahı bırak.
Onu oraya koyma. Biri takılıp düşebilir.
O ceketi çıkar.
Onu yere koy.
Eti buzdolabına koy yoksa bozulacak.
Bir unicornla tanışırsan, ona gem vurma!
ulan face e de koyma o zaman. Whatsapp tan da atma o zaman
Bunu yuvaya geri koy.
Şimdi biraz uyu.
Bak, hâlâ gitmek istiyorsan seni durdurmam.
Sol tarafına uzan.
İşe koyul.
Lütfen onu tekrar yerine koy.
Lütfen onu benim için bir kenara koy.
Kitabı alt rafa koy.
Onu masaya bırakın.
Acele et.
Kitaplarını yerine koy.
Şimdi nöbet tutacağım. Git biraz uyu.
Gömleğinizi çıkarın ve uzanın.
Telefonunu kaldır ve beni dinle.
- Tom ile uğraşma.
- Tom'a bulaşma.
Anahtarı paspasın altına koy.
Kitabı bulduğun yere geri koy.
- Onu masaya bırak.
- Onu masanın üzerine bırak.
- Masanın üzerine koy.
Bana bulaşma!
Neden ceketini çıkarmıyorsun?
Sadece onu masaya geri koy.