Examples of using "Erstaunt" in a sentence and their turkish translations:
Şaşırmıştım.
Tom şaşırmıştı.
Tom afallamış.
Biz afalladık.
Onun hafızası beni şaşırtıyor.
Onun akıllılığı sık sık beni şaşırtır.
Tom hayretle Mary'ye baktı.
Tom şaşırmış görünüyor.
Habere afalladım.
Sonuç beni şaşırttı.
Bu haber beni çok şaşırttı.
O haberi duyduğuna şaşırdı.
Tom afallamış görünüyor.
Ben onun sinirine şaşırıyorum.
Bunu söylemene şaşırıyorum.
Kaşlarını kaldırdı.
Onun İngilizcedeki hızlı ilerleyişine şaşırdım.
Tom şaşırmış.
Onun başarısız olduğunu duyduğumda afallamıştım.
Kazandığımı öğrendiğimde şaşırdım.
Ailenizin bir Japon arabasına sahip olmasına şaşırdım.
Konuşamayacak kadar çok şaşırmıştım.
Onun böyle güzel bir teklifi reddetmesine şaşırdım.
Dışarı çıktığında Tom'un ne kadar çok bira içtiğine şaşırırdın.
Her gün aynı şeyi yapmaktan sıkılmana şaşırdım.
Mary, şaşırdım. Senin böylesine iyi bir aşçı olduğunu hiç düşünmezdim.
Bana hayretle baktı ve tek kelime bile etmeden gitti.
Kız kardeşimin resmini gördüğüm zaman, onun ne kadar yaşlanmış olduğuna hayret ettim.
O hayalet görünce şaşırmıştı.