Examples of using "Ereignisse" in a sentence and their turkish translations:
Yine de umut verici olaylar yok değil
Hikaye hayret verici olaylarla doluydu.
filmde bu olaylar çok komik olarak gerçekleşti
İnsanları şüphelendiren bir sürü olay var
Tabi bu bu olaylarla da sınırlı kalmıyor
- Sen olayları izlemek için gazete okumalısın.
- Senin, olayları takip etmek için gazete okuman gerekir.
Olaylar tam onun tahmin ettiği gibi meydana geldi.
Bu durum da pek çok deniz canlısının hayatındaki kilit olayları belirler.
doğada bunun gibi olaylar sürekli ve çok fazla oluyor aslında
İşte bunlar bizim açıklayamadığımız olaylar
Ben daha sonraki olayları hatırlamıyorum.
O film önemli tarihsel olayların son derece yanlış bir tasviriydi.
Burada tasvir edilen tüm olaylar hayal ürünüdür.
Yakında işlerin tehlikeli bir dönüş alacağı netleşti.
Olayların bu açıklaması tamamen abartılmış, üstelik doğru olsa bile.
Ama yine de dikkat çekici olaylar var. Gelecekle ilgili haberler de veriyor bu adam.
Mucizeler meydana gelir, sadece biz olayların akışı içerisinde onların farkına varmayız.
yani olayları anlatırsam isimler ayyuka çıkacak anlatmak istemiyorum ama
Geçtiğimiz 30 yıl içinde gök bilimcileri radyo dalgaları, gama ışınları ve arasında kalan tüm enerjilerle evreni inceleme yeteneğini geliştirdiler. Bu yetenek evrenimizdeki şaşırtıcı olayları keşfetmemize imkan verdi.