Translation of "Enkel" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Enkel" in a sentence and their turkish translations:

Tom ist Marys Enkel.

Tom, Mary'nin erkek torunudur.

Tom hat einen Enkel.

Tom'un bir torunu var.

Mein Enkel ist noch ein Baby.

Torunum hala bir bebek.

Meine Eltern lieben ihre Enkel wirklich.

Ebeveynlerim torunlarını gerçekten seviyor.

Sein Enkel wohnt in den Niederlanden.

Onun torunu Hollanda'da yaşıyor.

Mein Enkel ist der Sohn meines Sohnes.

Erkek torunum, oğlumun oğludur.

Mein Enkel liebt die Geschichte von Schneewittchen.

Torunum Pamuk Prenses hikayesini seviyor.

Seine Enkel waren Tom Quell großer Freude.

Tom'un torunları onun için büyük bir zevk kaynağıydı.

Tom fertigte seinem Enkel ein Spielzeug an.

Tom, torunu için bazı oyuncaklar yaptı.

Die hebe ich für meine Enkel auf.

Onları torunlarım için saklıyorum.

Er ist der Enkel von Julius Caesar.

O, Julius Caesar'ın torunu.

Er ist der Enkel von Alp Er Tunga

O Alp Er Tunga'nın torunu

Wir müssen an unsere Kinder und Enkel denken.

Çocuklarımızı ve torunlarımızı düşünmek zorundayız.

Mein Enkel rief mich an, um mich einzuladen.

Erkek torunum beni davet etmek için aradı.

Der alte Mann wird immer von seinem Enkel begleitet.

Yaşlı adama her zaman torunu eşlik eder.

Wenn ich meinen Enkel besuche, schenke ich ihm immer etwas.

Erkek torunumu görmeye gittiğimde her zaman ona bir şey veririm.

Lasst eure Alten die Stimmen ihrer Enkel übers Telefon hören.

Büyüklerinizin torunlarının seslerini telefonda duymasına izin verin.

Mein Enkel ist sieben Jahre alt. Ich liebe ihn sehr.

Torunum yedi yaşında. Onu çok seviyorum.

Vielleicht wird mein Enkel der erste Mensch sein, der den Mars betritt.

Belki benim torunum Mars'a ayak basan ilk kişi olacak.

- Wo sind deine Enkel?
- Wo sind Ihre Enkelkinder?
- Wo sind eure Enkelkinder?

Torunların nerede?

- Die alte Frau wurde von ihrem Enkel begleitet.
- Die alte Frau wurde von ihrem Enkelsohn begleitet.

Yaşlı kadına erkek torunu tarafından eşlik edildi.