Examples of using "Endlich" in a sentence and their turkish translations:
Nihayet.
Sonunda!
takside patronculuk oynayabilecek insanların ilgisini çekti.
Öl artık!
Sonunda cuma.
Tom sonunda konuştu.
Sonbahar sonunda geliyor!
Sonunda geldi!
Sonunda, geldi.
Nihayet kar yağıyor!
Hadi uyu artık.
- Büyü!
- Büyü artık!
Tom nihayet evleniyor.
Tom sonunda terk etti.
Sonunda Oedipus cevapladı.
Sonunda onu yaptık.
Nihayet beslenebilecekler.
Nihayet, aydınlatılmamış bir şehir parkı buluyor.
Almanya'nın Hagen kentinde sonunda bulundu
Sonunda, Kaliforniya'ya vardık.
Biz sonunda özgürüz.
- Nihayet bugün Cuma.
- Sonunda bugün Cuma.
Büyü, Tom.
Sonunda anlıyorum.
Tom nihayet geldi.
Nihayet zil çaldı.
Tom sonunda uyuyor.
Tom nihayet bize inanıyor.
Sonunda geldi!
Sonunda yalnızız.
Son olarak, birisi konuştu.
Büyü, Joe.
Kış nihayet geliyor.
Tom sonunda kazanacak.
İkimiz nihayet yalnızız.
Ne zaman öğreneceksin?
Sonunda, işimi tamamladım.
Tom'un hayali sonunda gerçek oldu.
Gelgit nihayet tersine dönüyor.
Kurtuldu. Nihayet.
Artık gündüz vardiyası işbaşı yapabilir.
Sonunda, evdeydik!
- Sonunda bir karara vardılar.
- Sonunda bir karar verdiler.
Sonunda, o, Amerika'ya gitti.
Adam sonunda gitti.
Sonunda görevini yaptı.
Tren sonunda geldi.
Sonunda yaz geldi.
Sonunda onu buldum.
Sonunda, o, amacına ulaştı.
Sonunda bir ehliyet aldım.
Sonunda bebek uykuya daldı.
Tom, bunu durduracak mısın?
Nihayet anahtarlarımı buldum.
Okul nihayet bitti.
Hafta nihayet bitti.
Rüyası sonunda gerçek oldu.
Kar sununda eridi.
Çocuklar nihayet uyuyor.
Tom sonunda gerçeği anlattı.
Sonunda ödevim bitti.
Bu giysiler nihayet kuru.
Tom nihayet affetti beni.
Kâbus nihayet bitti.
Sonunda, biz ondan kurtulduk.
Sonunda tatmin oldun mu?
Bu bulmacayı çözebilir miyim?
O, nihayet isteğini gerçekleştirdi.
Sonunda dağın zirvesine ulaştık.
Son olarak, on iki puan Estonya'ya!
Tom sonunda istediğini aldı.
Tom sonunda bir iş buldu.
Tom'un hayali sonunda gerçek oldu.
Sonunda onun nasıl yapılacağını öğrendim.
- Sınavlar sonunda bitti.
- Sınavlar nihayet bitti.
Tom sonunda sigara içmeyi bıraktı.
Nihayet, bir resim bitirdim.
Yaz, sonunda gelmiş gibi görünüyor.
Sonunda seninle şahsen tanıştığım için çok mutluyum.
Nihayet, güneş ufukta kayboluyor.
Avrupalılar birşeyleri sonunda aşmışlar
Sonunda, gerçek bizim için gözler önüne serildi.
Kız kardeşim nihayet nişanlandı.
Sonunda, o, sorunu halletti.
Sonra, nihayet, o, ağzını açtı.
Sonunda dileğim gerçekleşti.
Bu kriz ne zaman bitecek?
O, sonunda benim taleplerimi karşıladı.
Sonunda, sıram geldi.
Onun kirli işleri en sonunda ortaya çıktı.