Translation of "Sprach" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Sprach" in a sentence and their turkish translations:

- Also sprach Zarathustra.
- So sprach Zarathustra.

- Böyle buyurdu Zerdüşt.
- Böyle konuştu Zerdüşt.

Er sprach.

O konuşuyordu.

- Er sprach im Flüsterton.
- Er sprach flüsternd.

O fısıldayarak konuştu.

sprach über alles

hepsinden bahsetti

Sie sprach kindisch.

O, çocukça konuştu.

Sie sprach unhöflich.

O terbiyesizce konuştu.

Sie sprach Französisch.

Fransızca konuştu.

Sie sprach schnell.

O, hızlı şekilde konuştu.

Also sprach Zarathustra.

Böyle buyurdu Zerdüşt.

Sprach Marika Schwedisch?

Marika İsveççe konuştu mu?

Tom sprach Französisch.

Tom Fransızca konuştu.

Tom sprach schnell.

Tom çabuk konuştu.

Sie sprach weiter.

O konuşmaya devam etti.

Er sprach weiter.

O konuşmaya devam etti.

Niemand anderes sprach.

Başka kimse konuşmadı.

Tom sprach selten.

Tom nadiren konuştu.

Tom sprach weiter.

Tom konuşmaya devam etti.

Tom sprach ruhig.

- Tom sakince konuştu.
- Tom sakin bir sesle konuştu.

Tom sprach zuerst.

Önce Tom konuştu.

Tom sprach sanft.

- Tom nazikçe konuştu.
- Tom kibarca konuştu.

Tom sprach leise.

Tom sessizce konuştu.

Tom sprach langsam.

Tom yavaş konuştu.

Tom sprach weise.

Tom akıllıca konuştu.

- Er sprach über sich selbst.
- Er sprach von sich.

O kendinden bahsetti.

- Der Mann sprach mit gedämpfter stimme.
- Der Mann sprach halblaut.

Adam alçak sesle konuştu.

Aber niemand sprach darüber.

Ama kimse bundan bahsetmedi.

Er sprach nicht viel

çok konuşmazdı da

Maria sprach langsam Japanisch.

- Mary Japonjayı yavaşça konuştu.
- Mary yavaşça Japonca konuştu.

Der Nachrichtensprecher sprach Englisch.

Spiker İngilizce konuştu.

Er sprach sehr laut.

Çok yüksek sesle konuştu.

Dieser Mann sprach wenig.

O adam biraz konuştu.

Tom sprach ins Mikrophon.

Tom mikrofona konuştu.

Er sprach nie darüber.

O bu konuda hiç konuşmadı.

Sie sprach gut Japanisch.

O, Japoncayı iyi konuştu.

Sie sprach ziemlich schnell.

O nispeten hızlı bir şekilde konuştu.

Tom sprach sehr leise.

Tom çok sessizce konuştu.

Niemand sprach mit mir.

Kimse benimle konuşmadı.

Tom sprach über Sport.

Tom spor hakkında konuştu.

Er sprach nur Deutsch.

O sadece Almanca konuştu.

Sie sprach nur Deutsch.

O yalnızca Almanca konuştu.

Tom sprach fließend Französisch.

Tom Fransızcada akıcıydı.

Tom sprach nie darüber.

Tom asla onun hakkında konuşmadı.

Sie sprach nie darüber.

- Bu konudan hiç bahsetmedi.
- Bu konuya asla değinmedi.

Er sprach sehr gut.

O çok iyi konuşuyordu.

Tom sprach sehr gut.

Tom çok iyi konuştu.

Tom sprach nur Französisch.

Tom sadece Fransızca konuştu.

Tom sprach sehr laut.

Tom çok yüksek sesle konuştu.

Tom sprach mit Maria.

Tom, Mary'yle konuşuyordu.

Er sprach immer lauter.

O gittikçe daha yüksek sesle konuştu.

Tom sprach kein Wort.

Tom hiçbir şey söylemedi.

Er sprach perfekt Englisch.

O mükemmel İngilizce konuştu

Sogar Tom sprach Französisch.

Tom bile Fransızca konuştu.

Sami sprach nie darüber.

Sami onun hakkında hiç konuşmadı.

- Der Mandant sprach mit seinem Anwalt.
- Die Mandantin sprach mit ihrem Anwalt.

Müşteri avukatla konuştu.

- Als er sprach, wurden alle leise.
- Als er sprach, wurde jeder leise.

O konuştuğunda, herkes sessiz oldu.

- Tom sprach mit Hochachtung von dir.
- Tom sprach mit Hochachtung von Ihnen.

Tom oldukça senden bahsetti.

- Maria sprach mit ihren Freundinnen darüber.
- Maria sprach mit ihren Freunden darüber.

Mary o konuyu arkadaşlarıyla konuştu.

- Tom wusste nicht, wovon Mary sprach.
- Tom wusste nicht, wovon Maria sprach.

Tom Mary'nin ne hakkında konuştuğunu bilmiyordu.

sprach darüber, was passiert ist

neler olduğundan bahsetti

Sie sprach über ihre Familie.

O, ailesi hakkında konuştu.

Sie sprach den Abteilungsleiter an.

O, bölüm yöneticisiyle konuştu.

Er sprach ein Problem an.

O bir sorun çıkardı.

Sie sprach für die Obdachlosen.

O evsizler adına konuştu.

Wenn Tom sprach, schwiegen alle.

Tom konuştuğunda, onların hepsi sessiz kaldılar.

„Dumme Menschen!“ sprach das Eichhörnchen.

Sincap "aptal insanlar" dedi.

Tom sprach einigermaßen fließend Französisch.

Tom oldukça akıcı biçimde Fransızca konuştu.

Ich glaube, Tom sprach Französisch.

Sanırım Tom Fransızca konuşuyordu.

Tom sprach mit mir Französisch.

Tom benimle Fransızca konuştu.

Er sprach mit amerikanischem Akzent.

O bir Amerikan aksanıyla konuştu.

Er sprach mit mir Deutsch.

Benimle Almanca konuştu.

Tom sprach mit fester Stimme.

Tom sağlam bir sesle konuştu.

- Wer hat gesprochen?
- Wer sprach?

Kim konuştu?

- Tom hat gesprochen.
- Tom sprach.

Tom konuştu.

Er sprach mit einem Mädchen.

O bir kızla konuşuyordu.

Ich sprach mit lauter Stimme.

Yüksek sesle konuşuyordum.

Die Nachricht sprach sich herum.

O haber yayıldı.

Er sprach nicht ein Wort.

O tek kelime etmedi.

Tom sprach leise ins Mikrophon.

Tom mikrofona yavaşça konuştu.

Ich sprach heute mit ihnen.

Bugün onlarla konuştum.

Gestern sprach Tom mit Maria.

Tom dün Mary'yle konuştu.

Tom sprach in lautem Flüsterton.

Tom yüksek bir fısıltıyla konuştu.

Sie sprach über ihren Schulalltag.

Okul hayatından bahsetti.

Tom sprach mit einigen Nachbarn.

Tom bazı komşularla konuşuyordu.

Tom sprach über seine Familie.

Tom ailesi hakkında konuştu.

Wovon sprach ich noch mal?

Yine ne hakkında konuşuyordum?

Er sprach kurz und prägnant.

Az ve öz konuştu.

Tom sprach mit dem Schenk.

Tom barmenle konuştu.

Tom sprach lauter als sonst.

Tom her zamankinden daha yüksek sesle konuştu.

Tom sprach schneller als sonst.

Tom her zamankinden daha hızlı konuşuyordu.