Examples of using "Enden" in a sentence and their turkish translations:
- O kötü sona erecek.
- O kötü biçimde bitecek.
- Nasıl sona erecek?
- Nasıl bitecek?
Bu asla bitmeyecek.
Kaymak, ölümle sonuçlanabilir.
Hastaneye düşeceksin.
Tatilimiz yakında bitecek.
Öyle sona ermek zorunda değil.
Bu şekilde bitmesini istemedim.
O hapsi boylayacak.
Tom hapishaneyi boylayacak.
Bu yalnızca gözyaşları içinde sona erebilir.
Yunan trajedileri genellikle iyi bitmez.
Bütün trajediler ölümle biter.
ve hangilerinden onu uzak tutacaklarını söylediler.
yükleri olur biter. Ne uğraşacaksın yahu
Bugünün nasıl biteceğini kim bilir?
Sonumun onun gibi olmasını istemiyorum.
Onun gibi sonuçlanmak istemiyorum.
Sonumun Tom gibi olmasını istemiyorum.
Bunun nasıl biteceğini hepimiz biliyoruz.
Keşke yaz hiç bitmese.
Karşı karşıya gelirlerse toy yavrusu hayatından olabilir.
Hastalık bitsin sizi biz gene döveriz
Akşamın nasıl sona ereceğini bilmiyorum.
ve bu insanlığın beşte biri için felaket olacak.
Hani 20 dakika boyunca saymakla bitmeyecek olan yoklar varya
Böyle bitireceğimizi asla hayal etmedim.
Size ne zaman biteceğini söyleyemem.
Herkes deneyin başarısızlıkla sonuçlanacağını bekliyordu.
Amerika'dakilere nazaran japon evlilikleri çok nadir biter.
- Bu sonuna kadar asla gitmez.
- Bu asla bitmeyecek.
Bazen hepimizin Tom gibi sonuçlanacağından endişe ediyorum.
Tom sadece "y" ile biten günlerde içtiğini söylüyor.
Ama Napolyon'un saltanatı sona ermiş gibi görünüyordu askeri yenilgiyi reddetmek.
Sonunun Tom gibi olmasını ister misin?
Herkes için aşikardır ki, evlilik er ya da geç ayrılmayla sonuçlanır.
Keşke yaz hiç bitmese!
Kutup ayıları muazzam güçlerini kullanarak yüzeyde delik açabilir. Fakat avların en az üçte ikisi hüsranla sonuçlanır.
Peri masalları genellikle "bir zamanlar" ile başlar ve "sonsuza kadar mutlu yaşadılar" ile biter.