Examples of using "Dünn" in a sentence and their turkish translations:
- Sen zayıfsın.
- Zayıfsın.
Zayıf kal.
O çok ince.
Tom zayıf.
Ben zayıfım.
O, acı verecek şekilde zayıftı.
O, acı verecek şekilde zayıftı.
Tom oldukça zayıf.
Tom aşırı derecede sıskaydı.
Tom ince değildir.
Tom çok zayıf.
Bu kitap küçük.
Ben çok inceyim.
Eskiden sıskaydım.
Bu dizüstü bilgisayar çok incedir.
Bu kitap çok ince.
Duvarlar çok ince.
Bu dizüstü bilgisayar çok incedir.
Uzun boylu ve sıskayım.
Tom oldukça zayıf, değil mi?
John bir kurt gibi zayıftır.
Bu çorba benim için çok incedir.
Bugün moda modellerinin çok zayıf olduğunu düşünüyorum.
Bu buz senin ağırlığına dayanamayacak kadar ince.
İyi ve kötü günde yanında olacağım.
Buz senin ağırlığını taşıyamayacak kadar ince.
Tom uzun boylu ve incedir.
Milton gibi şairler enderdir.
Kim onun o kadar zayıf ve küçük olabileceğini düşünürdü?
- Buz senin ağırlığını taşımayacak kadar ince.
- Buz o kadar ince ki senin ağırlığını taşımaz.
Gölün üstündeki buz senin ağırlığını taşımak için çok ince.
Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
Bir kitap ince, diğeri ise kalın. Kalın olanının yaklaşık 200 sayfası var.
- At çok zayıftı, böğrüne dokununca kemikleri elime geliyordu.
- At öyle zayıftı ki böğrünü elleyince kemiklerini hissedebiliyordum.
Ray, metal ya da tahtadan yapılmış ince ve uzun bir şeydir. Örneğin, trenler ray üzerinde gider, bu yüzden ona demir yolu treni diyoruz.