Examples of using "Blatt" in a sentence and their turkish translations:
Bir yaprak düşüyor.
İşler tersine döndü.
- Elim güzeldi.
- Bahtım açıktı.
Kağıdı ortadan katla.
Kağıdına bir çizgi çiz.
- Notalara bakarak çalmada iyi misin?
- Nota deşifresi yapmada iyi misin?
Lütfen bana bir kağıt getir.
Ona bir yaprak kağıt verdi.
Bana boş bir sayfa kağıt verin.
Yazmak için bana bir parça kağıt ver.
Bu tamamıyla farklı bir konu.
Kuru bir yaprak yere düştü.
Bana bir kâğıt yaprak verdi.
Adımı kağıda yazdım.
O sözleri sakınmaz.
O, dolambaçlı konuşmaz.
- Tom lafını esirgemez.
- Tom sözünü sakınmaz.
Ölü bir yaprak su yüzeyinde yüzüyordu.
Yere bir parça kağıt düştü.
O sonbahar rüzgardaki bir yaprak gibi dans etti.
Bu müzik bakarak çalmak için çok zor.
Tom açık sözlüydü.
Tom açık sözlü.
Koroya katılmak için müzik okuyabilmelisin.
Bu yaprak hangi ağaç türünden?
Üzerine yazabileceğim bir parça kağıdın var mı?
- Açıkça söyle!
- Konuşun!
Tom açık sözlüydü.
Yapraklar peş peşe düştü.
Tom sınav için boş bir kağıt uzattı.
Fakat dolunay varken bile... ...talih birden dönebilir.
Origami için bütün ihtiyacınız bir kağıt parçasıdır.
Masanın üzerinde bir kitap, bir kalem ve bir kağıt var.
O basit bir melodiyse, onu hazırlıksız okuyabilirim.
Tom bir kağıt parçasına telefon numarasını yazdı ve onu Mary'ye verdi.
Mary bir kağıt parçasının üzerine numarasını yazdı ve onu Tom'a uzattı.
Ben sözümü sakınmam.
Yazıcının içinde bir kağıt parçası sıkıştı ve artık çalışmıyor.
Her birinizin bir parça kağıt çıkarmasını ve ne olduğunu yazmasını istiyorum.
Ayrı ayrı sayfalara, en iyi arkadaşınızı anlatın; yaşı, nerede yaşadığı, işi gibi...
Bu kağıt parçasına cevap yaz, lütfen.
O açıkça konuştuğu için onu daha iyi severim.