Translation of "Strich" in Turkish

Tom strich den Zaun.

Tom çiti boyadı.

- Tom strich die Fensterrahmen gelb an.
- Tom strich die Fensterrahmen gelb.

Tom pencere çerçevelerini sarıya boyadı.

Sie strich Butter aufs Brot.

Tereyağını ekmeğin üzerine yaydı.

- Zeichnen Sie einen Strich auf Ihr Blatt.
- Zeichnet einen Strich auf euer Blatt.

Kağıdına bir çizgi çiz.

Tom geht mir gegen den Strich.

- Tom'a uyuzum.
- Tom'a gıcık oluyorum.
- Tom'a ayar oluyorum.
- Tom'a uyuz oluyorum.

Tom strich sich über den Bart.

- Tom kendi sakalını okşadı.
- Tom sakalını sıvazladı.

Ich strich den Zaun grün an.

Çiti yeşile boyadım.

Maria strich sich den Rock glatt.

Meryem eteğini düzeltti.

Tom strich die Scheune rot an.

Tom ahırı kırmızıya boyadı.

Tom strich etwas von seiner Liste.

Tom listesinden bir şey sildi.

Tom strich sich Erdbeermarmelade aufs Brot.

Tom tostuna biraz çilek reçeli sürdü.

Maria strich Katrin über das Haar.

Mary Kate'in saçını okşadı.

Er strich ihn von der Liste.

Onu listeden çıkardı.

Ich strich den Zaun weiß an.

Çiti beyaza boyadım.

Die Brise strich zärtlich über ihr Gesicht.

Esinti onun yüzünü öptü.

Tom strich drei Namen von der Liste.

- Tom üç ismi listeden sildi.
- Tom listeden 3 ismin üstünü çizdi.

Tom strich den Schnee von seinem Mantel.

- Tom paltosundan karı sıyırdı.
- Tom mantosundan karı temizledi.

Tom strich sich den Schnee vom Mantel.

Tom karı paltosundan fırçaladı.

Tom strich Marias Namen von der Liste.

Tom, Mary'nin adını listeden çıkardı.

Tom strich den Tisch und die Stühle.

Tom masa ve sandalyeleri boyadı.

Der Alte strich sich nachdenklich durch den Bart.

Yaşlı adam nazik bir şekilde sakalını sıvazladı.

Tom strich sich den Sand von der Kleidung.

Tom kumu kıyafetlerinden fırçaladı.

Tom strich sich mit der Hand durchs Haar.

Tom elini saçının içinden geçirdi.

Maria strich sich den Sand von den Beinen.

Mary bacaklarından kumu sildi.

Tom strich sich den Sand von den Beinen.

Tom bacaklarından kumu temizledi.

Er nutzte das gute Wetter und strich die Wand.

O duvarı boyamak için güzel havanın avantajlarından yararlandı.

- Tom hat die Wand weiß gestrichen.
- Tom strich die Wand weiß.

Tom duvarı beyaza boyadı.

- Mein Vater strich gerade das Haus.
- Mein Vater war dabei, das Haus zu streichen.

Babam evi boyuyordu.

Der Schüler entschloss sich dazu, seine Hausarbeit zu kürzen, indem er alle unnötigen Details strich.

Öğrenci gereksiz ayrıntıları çıkararak raporunu kısaltmaya karar verdi.

- Tom hat sich dick Honig aufs Brot gestrichen.
- Tom strich sich dick Honig aufs Brot.

Tom tostuna bir sürü bal koydu.

- Er strich die Decke blau.
- Er hat die Decke blau gestrichen.
- Er hat die Zimmerdecke blau gestrichen.

O, tavanı maviye boyadı.