Examples of using "Bereitet" in a sentence and their turkish translations:
-İş ağır mı? -Çok ağır.
O başımı ağrıtıyor!
Bu, başımı ağrıtıyor.
Tom kahvaltı pişiriyor.
Müzik bize çok zevk verir.
Tom akşam yemeği pişiriyor.
O akşam yemeği hazırlıyor.
Tom kahvaltı hazırlıyor.
O kahvaltıyı hazırlıyor.
Tom öğle yemeğini hazırlıyor.
İşinde büyük zevk alır.
Annem kahvaltı pişiriyor.
Annem akşam yemeğini hazırlıyor.
Ona bir sürü sorun yarattım.
Durum beni çok endişelendiriyor.
Tom şimdi kahvaltı hazırlıyor.
Tom bize yemek hazırlıyor.
Tom akşam yemeği pişiriyor.
Karım şimdi akşam yemeğini hazırlıyor.
insan kendi sonun kendisi hazırlıyor
Bayan West kahvaltı hazırlamakla meşgul.
Tom, Mary için bir aperitif hazırlıyor.
Tom bir gezi için hazırlıklar yapıyor.
Bu ahçı her gün farklı yemekler pişirir.
Tom bana bir sürü sorun yarattı.
Bir yolculuk için hazırlıklar yapıyor.
Annem akşam yemeğini hazırlıyor.
- Haber onu derin bir üzüntüye gark etti.
- Haber onu derin bir üzüntüye boğdu.
Sizi endişelendirdiğim için üzgünüm.
Kahvaltı hazır.
O bize bir parça bile sorun çıkarmadı.
Onun zamanında uyanma sorunu var.
Annem benim için yemek pişiriyor.
Mary kendi öğle yemeğini hazırladı.
O bir diplomatik kariyer için hazırlanıyor.
Anne, yiyecek bir şey yapıyor.
Tom'un zamanında uyanma sorunu var.
Annem mutfakta yemek hazırlıyor.
O, benim için hoşlandığım şeyleri pişiriyor.
Tom akşam yemeği yapıyor.
Tom tavuğu Mary'nin hoşlandığı şekilde pişirmektedir.
Karım bu mutfakta çok iyi yemekler hazırlar.
Sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm.
Bu kitabı bir hafta içinde okumayı bitirmenin zor olduğunu düşünüyor musun?
Bu bana çok zevk verdi.
- Başına bir sürü bela açtığım için üzgünüm.
- Sana bu kadar sıkıntı verdiğim için özür dilerim.
Kır evinin arkasında güzel bir ağacın altında bir masa kurdum.
Tom maratona hazırlanıyor.
Sana verdiğim tüm acı için üzgünüm.
Bir hata yaptığında onu asla kabul etmeyeceği için Tom birlikte çalışmak için sinir bozucu bir kişi.
O göz açıp kapayıncaya kadar mükemmel yemekler yapar.
Tüm Dünya'da aynı sorun var. Gözle görünmeyen küçücük virüs sonumuzu hazırlıyor.
Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu.
Yolculuk için hazırlan.
Ben bu romandan çok hoşlandım.
Bütün geceyi kendini hazırlarken harcama.
Burada merhamet yok, Pinokyo. Senin canını bağışlıyorum. Harlequin senin yerine yanmalı. Ben acıktım ve akşam yemeğim pişirilmeli.
- Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
- Sizi seviyoruz, çünkü biz daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak için Tatoeba'yı güncelliyoruz. Anlıyor musunuz? Sizi seviyoruz ha?