Translation of "Beieinander" in Turkish

Liebe und Hass wohnen dicht beieinander.

Aşk ve nefret arasında ince bir çizgi vardır.

Genie und Wahnsinn liegen dicht beieinander.

Dahilik ve delilik arasında ince bir sınır vardır.

Mut und Dummheit liegen dicht beieinander.

Cesaret ve aptallık arasında ince bir çizgi vardır.

Tom und Mary standen nahe beieinander.

Tom ve Mary birbirlerine yakın duruyorlardı.

Tom und ich wohnen nahe beieinander.

Tom ve ben birbirimize yakın yaşarız.

Die Wahlergebnisse lagen extrem dicht beieinander.

Seçim sonuçları son derece yakın.

Tom und Maria standen sehr dicht beieinander.

Tom ve Mary birbirine çok yakın duruyordu.

Tom und Mary saßen eng beieinander auf dem Sofa.

Tom ve Mary koltukta birbirine çok yakın oturuyordu.

Es ist sehr selten, zwei Kraken nahe beieinander zu sehen.

İki ahtapotun birbirine yakın durması çok nadirdir.

Tom und Maria saßen sehr dicht beieinander auf dem Sofa.

Tom ve Mary birbirine çok yakın kanepeye oturdu.