Examples of using "Teuer" in a sentence and their turkish translations:
Aşırı derecede pahalı.
Çok pahalı!
O çok fazla pahalı.
- O çok pahalı.
- Çok pahalı!
Bu oldukça pahalı.
Piyano pahalıdır.
Bu saat pahalı.
Krizantemler pahalı.
O, yine de pahalı.
Arabalar pahalı.
Adalet pahalıdır.
Onlar pahalı.
- Bu pahalı.
- O pahalı.
Ahşap sandalyeler pahalıdır.
Balık pahalıdır.
Et pahalı.
Diş bakımı pahalıdır.
Restoranlar pahalıdırlar.
Ders kitapları pahalı.
Uçaklar pahalıdır.
Sığır eti pahalıdır.
Ayakkabılar pahalıdır.
Bu cep telefonu hakikaten pahalı.
Bu cep telefonu gerçekten pahalı.
Bu kitap çok pahalı.
ve o da çok pahalı.
çok pahalı.
Et bu günlerde pahalı.
- O pahalı değildir.
- O, pahalı değil.
Et bugünlerde pahalı.
Bir piyano pahalıdır.
- O çok pahalı.
- O çok fazla pahalı.
O çok pahalı.
Çok pahalı!
O pahalı değildi.
O çok pahalı!
Hastaneler çok pahalıdır.
Et pahalı.
Bu çok pahalı.
Bu da pahalıydı.
Tren biletleri pahalı mı?
O pahalı görünüyor.
Benim bilgisayarım pahalıdır.
Bu at pahalı.
Ahududu çok pahalıdır.
O deli gibi pahalı.
Uzun mesafe telefon görüşmeleri o zaman pahalı idi.
Bu sözlük pahalıdır.
Burada her şey pahalıdır.
Burada ısıtma pahalıdır.
Bu pahalı olmalı.
İyi ayakkabılar pahalıdır.
Akşam yemeği pahalıydı.
- Affedersiniz, bu kaç para?
- Affedersiniz, bunun fiyatı nedir?
Affedersiniz, bunlar ne kadar?
Otobüs ücreti nedir?
Bu ayakkabılar çok pahalı.
Mavi araba pahalı.
Bir elma kaç paradır?
O mağaza son derece pahalı.
Bu restoran çok pahalı.
Bu kamera çok pahalıdır.
O, çok pahalıydı.
O araba gerçekten pahalı.
Bu araba çok pahalı.
Bu neden bu kadar pahalı?
İyi tavsiye orada pahalıdır.
Bir kutusu ne kadar?
Çok pahalı gözüküyor.
Balık niçin çok pahalıdır?
Sanırım bu çok pahalı.
İnşaat malzemeleri şimdi pahalıdır.
O takım pahalı görünüyor.
- Çok pahalı.
- Bana pahalı geldi.
O kravat çok pahalı.
Bu kravatlar çok pahalı.
Bu araba çok pahalı.
Bu bana çok pahalı gibi görünüyor.