Examples of using "Aufzubringen" in a sentence and their turkish translations:
Öğrenciler yarı zamanlı işlerde çalışıyorlar. Bu da onlara öğrenim ücretlerini ödeme olanağı sağlıyor.
Zaman bulmanın zor olduğunu biliyorum, ancak önümüzdeki Pazartesi gününden önce benim için bunu düzeltebilir misin?