Translation of "Montag" in Turkish

0.135 sec.

Examples of using "Montag" in a sentence and their turkish translations:

- Heute ist Montag.
- Es ist Montag.

- Bugün pazartesi.
- Bugün Pazartesi.
- Bugün, pazartesi.

Bis Montag.

Pazartesi görüşürüz.

Es ist Montag.

Bugün Pazartesi.

Heute ist Montag.

Bugün pazartesi.

Ist heute Montag?

Bugün pazartesi mi?

Gestern war Montag.

Dün pazartesiydi.

Ist morgen Montag?

Yarın pazartesi mi?

- Wir sehen uns Montag.
- Ich seh dich am Montag.

Pazartesi görüşürüz.

- Warst du letzten Montag hier?
- Wart ihr letzten Montag hier?
- Waren Sie letzten Montag hier?

Geçen pazartesi burada mıydın?

- Ich komme jeden Montag her.
- Ich komme jeden Montag hierher.

Buraya her pazartesi gelirim.

- Ich werde Montag dort sein.
- Ich werde Montag da sein.

Pazartesi orada olacağım.

Ich liebe den Montag!

Pazartesiyi severim.

Montag kommt nach Sonntag.

Pazardan sonra pazartesi gelir.

Tom heiratet am Montag.

Tom Pazartesi günü evleniyor.

Tom hat Montag frei.

Tom pazartesi günü izinlidir.

Ist heute wirklich Montag?

Bugün gerçekten Pazartesi mi?

Tom ist Montag gestorben.

Tom pazartesi öldü.

Am Montag ist Schulanfang.

Okul pazartesi başlıyor.

Warum bis Montag warten?

Neden pazartesiye kadar beklemiyorsun?

Mach es am Montag.

Onu pazartesi yap.

Ist Montag in Ordnung?

Pazartesi makbul mü?

Es ist nicht Montag.

Pazartesi değil.

Am Montag ist Feiertag.

Pazartesi günü bir tatildir.

Es ist erst Montag.

Sadece pazartesi.

Heute ist nicht Montag.

Bugün pazartesi değil.

Wie beginnt euer Montag?

Sizin pazartesiniz nasıl başlıyor?

Ich habe Montag frei.

Pazartesi izinliyim.

Tom kommt am Montag.

Tom pazartesi günü gelecek.

Tom kam am Montag.

Tom Pazartesi günü geldi.

- Ich habe Montag meinen Job verloren.
- Ich verlor Montag meine Arbeit.

Pazartesi günü işimi kaybettim.

- Das Ticket gilt bis einschließlich Montag.
- Das Billet gilt bis und mit Montag.
- Die Fahrkarte gilt bis einschließlich Montag.
- Der Fahrschein gilt bis einschließlich Montag.

- Biletin pazartesine kadar süresi var.
- Bilet pazartesiye kadar geçerli.

- Gib uns bis nächsten Montag Bescheid.
- Geben Sie uns bis nächsten Montag Bescheid.
- Gebt uns bis nächsten Montag Bescheid.

Gelecek pazartesiye kadar bize bildir.

- Tom wurde am Montag begraben.
- Tom wurde am Montag zu Grabe getragen.

Tom pazartesi günü toprağa verildi.

- Kann ich dich nächsten Montag sehen?
- Kann ich dich kommenden Montag sehen?

Önümüzdeki pazartesi seni görebilecek miyim?

- Tom wird am Montag begraben.
- Tom wird am Montag zu Grabe getragen.

Tom pazartesi günü gömülecek.

- Du musst die Berichte am Montag einreichen.
- Ihr müsst die Berichte Montag abgeben.
- Sie haben die Berichte am Montag abzuliefern.

Raporları pazartesi günü teslim etmek zorundasınız.

Die Schule beginnt nächsten Montag.

Gelecek Pazartesi okul başlar.

Die Sommerferien beginnen nächsten Montag.

Yaz tatili gelecek Pazartesi başlar.

Mein Bruder kommt am Montag.

Erkek kardeşim pazartesi günün geliyor.

Wo seid ihr am Montag?

Pazartesi nerede olacaksın?

Lass uns bis Montag warten.

Pazartesiye kadar bekleyelim.

Bis Montag in der Schule.

Pazartesi okulda görüşürüz.

Ich bin seit Montag hier.

Pazartesiden beri buradayım.

Wir sehen uns am Montag.

Pazartesi günü görüşürüz.

Tom hat jeden Montag Trompetenunterricht.

Tom her pazartesi trompet dersleri alır.

Montag ist nicht so gut.

Pazartesi iyi değil.

Der Unterricht beginnt am Montag.

Dersler pazartesi günü başlıyor.

Wir haben jeden Montag Chorprobe.

Bizim her pazartesi koro uygulamamız var.

Tom wurde am Montag festgenommen.

Tom pazartesi günü tutuklandı.

Wohin gehst du am Montag?

Pazartesi günü nereye gidiyorsun?

Es ist immer noch Montag.

Hâlâ pazartesi.

Es ist Montag, weißt du?

Bugün pazartesi, biliyorsun.

Wo warst du letzten Montag?

Geçen pazartesi neredeydin?

Muss ich am Montag kommen?

Pazartesi gelmek zorunda mıyım?

Ich fahre Montag nach Boston.

Pazartesi günü Boston'a gitmiyorum.

Ich muss am Montag kommen.

Pazartesi günü gelmek zorundayım.

Was machst du nächsten Montag?

Önümüzdeki pazartesi ne yapıyorsun?

Tom starb am frühen Montag.

Tom pazartesi günü erken saatlerde öldü.

Tom ist am Montag angekommen.

Tom pazartesi günü ulaştı.

Am Montag arbeite ich nicht.

Pazartesi günleri çalışmıyorum.

Es regnet seit letztem Montag.

Geçen Pazartesiden beri yağmur yağıyor.

Alles wird am Montag entschieden.

- Her şey pazartesi günü belli olacak.
- Her şey pazartesi günü kararlaştırılacak.
- Her şey pazartesi günü belirlenecek.

Wir müssen Montag da sein.

Pazartesi orada olmak zorundayız.

Tom spielt jeden Montag Golf.

Tom her pazartesi golf oynar.

Tom wurde am Montag gewählt.

Tom pazartesi günü seçildi.

Ich bin am Montag angekommen.

Pazartesi günü vardım.

Tom sollte bis Montag warten.

Tom pazartesi gününe kadar beklemeli.

Wir haben letzten Montag gegessen.

Geçen pazartesi pizza yedik.

Tom wird am Montag kommen.

Tom Pazartesi günü gelecek.

Treffen wir uns am Montag!

Pazartesi buluşalım.

Ich spiele jeden Montag Tennis.

Her pazartesi tenis oynarım.

Ich wünsche einen wunderschönen Montag.

Çok güzel bir Pazartesi diliyorum.

Wie sieht es aus mit Montag?

Peki ya Pazartesi?

Beenden Sie diese Arbeit bis Montag.

Bu işi pazartesiye kadar bitirin.

Unser Müll wird jeden Montag abgeholt.

Her Pazartesi çöpümüzü toplarlar.

Der Montag folgt auf den Sonntag.

- Pazardan sonra pazartesi gelir.
- Pazartesi, pazarı takip eder.

Er arbeitet von Montag bis Freitag.

O, Pazartesiden Cumaya kadar çalışır.

Ich bin letzten Montag angeln gegangen.

Geçen pazartesi balık tutmaya gittim.

Der nächste Montag ist ein Feiertag.

Önümüzdeki pazartesi günü bir tatil.

Toms Großvater ist letzten Montag verstorben.

Tom'un büyükbabası geçen pazartesi vefat etti.

Viele Museen sind am Montag geschlossen.

Birçok müze pazartesileri kapalıdır.

Ich habe Tom Montag frei gegeben.

Tom'a pazartesi izin verdim.

Ich sehe Tom am Montag wieder.

Pazartesi günü Tom'la tekrar görüşeceğim.

Das muss bis Montag fertig sein.

Bu, pazartesiye kadar yapılmalı.