Examples of using "Arbeitern" in a sentence and their turkish translations:
Milyonlarca işçi işlerini kaybetti.
İşçilerimin erken ayrılmalarına izin veriyorum.
İstanbul'daki işçiler tarafından da kutlanmaya başlandı
Toplantı salonu şirketin tüm çalışanlarını alması gerekir.
O çalışanlarının ofiste yemek yemelerine izin veriyor.
İşletmeler, milyonlarca çalışanı Amerikan tarihinde görülmemiş hızda,
- Müslüman işçilere Ramazan ayında erken çıkma izni verdiler.
- Müslüman çalışanlara Ramazan ayında erken çıkış izni veriyorlar.
İşçilere şirket arabalarını eve götürmelerine izin veriyoruz.
Bu şirket, işçilerinin evden çalışmalarına imkan veriyor.
İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler.