Examples of using "Erlaube" in a sentence and their turkish translations:
Ona izin vermiyorum.
Yardım etmeme izin ver!
Seni yalanlamama izin ver.
Gitmene izin vereceğim.
Gitmesine izin verme sakın!
İşimizi yapmamıza izin ver.
Size kız kardeşimi takdim edeyim.
Gitmene izin veriyorum.
Bir delinin seni öpmesine izin ver ama bir öpücüğün seni deli etmesine asla izin verme!
İşçilerimin erken ayrılmalarına izin veriyorum.
Sana bir soru sorayım.
Lütfen eve gitmeme izin ver.
Buna izin vereceğim.
Buna izin vereceğim.
Seni son bir kez öpmeme izin ver.
Tom'un benimle dalga geçtiğini düşündüm.
Gitmesine izin verme sakın!
Onlara Mary'nin ülkeden ayrılmasına izin vermeyeceğimi söyle.
Çocuklarımın televizyon izlemelerine izin vermiyorum.
Kalmama izin ver.
Yalnız içmene izin veremem.
Sana basit bir soru sorayım.
Tom'la konuşayım.
Lütfen bu durumda birkaç söz söylememe izin ver.