Examples of using "Anzuhalten" in a sentence and their turkish translations:
Polis onu durdurmak için sinyal verdi.
Polis durmalarını emretti.
Polis durmam için işaret etti.
Polis bir el feneri ile arabanın durması için işaret etti.
O, ona durmasını söyledi.
Tom yol tarifi sormak için durmayı reddetti.
Polis düdüğünü çaldı ve arabanın durması için bir işaret verdi.
Gerçekten ekonomin doğayı, çevreyi korumaktan daha önemli olduğunu düşünüyorsan, o zaman paranı sayarken nefesini tutmayı bir dene bakalım.