Examples of using "Gab" in a sentence and their turkish translations:
Hiç sorun var mıydı?
O, para verdi.
Bir kavga var mıydı?
O pes etti.
- Tom gaza bastı.
- Tom gazı kökledi.
Tom vazgeçti.
Tanıklar vardı.
O, istifa etti.
Mary istifa etti.
Hiç tanık var mıydı?
Ken vazgeçti.
Ben de Tom'a bir tane verdim.
O, kaba bir yanıt verdi.
Ona bir kitap verdi.
Kimse ona uygun bir fırsat tanımadı.
O bize bir hediye verdi.
Bana söz verdi.
Ona biraz şekerleme verdim.
- Bana telefon numarasını verdi.
- O bana telefon numarasını verdi.
mahalle kültürü vardı be
o koltuğu kapıvermişti
Fakat bir kez daha
Hiç kimseye acımadılar
1200 hamal vardı...
Çok fazla trafik var mıydı?
Tom asla vazgeçmedi.
O onu ona verdi.
Tom bana bazı haplar verdi.
Kendisi yenildiğini kabul etti.
Seçme şansları yoktu.
- Herhangi bir değişiklik var mı?
- Herhangi bir değişiklik oldu mu?
İki kek vardı.
Bir kaza oldu.
Onu Tom'a verdim.
Bir patlama vardı.
Tom bana bir şey verdi.
Bir görgü tanığı vardı.
Planlarda bir değişiklik oldu.
Tom cevap vermedi.
Bir deprem var mıydı?
Tom onu Mary'ye verdi.
Ona yiyecek sağladım.
Üç kurtulan vardı.
Cevap yoktu.
Bir açıklama vardı.
Hiç müzakere yoktu.
Çok kar vardı.
Tom bırakmadı.
O izin verdi.
Acil durum yoktu.
Tom Mary'ye her şeyi verdi.
Hiç demiryolu yoktu.
Yapacak çok iş vardı.
Michael onu Dora'ya verdi.
Birçok yaralı vardı.
Bir sürü söylenti vardı.
Tuvalet kağıdı yoktu.
Bağlantı var mıydı?
Birisi sana bir şey verdi.
Tom sonunda vazgeçti.
Atlantis gerçekten var mıydı?
O, belirsiz bir yanıt verdi.
Tom Mary'ye bir buket çiçek verdi.
Kediye biraz süt verdi.
Öğretmen bize ev ödevi verdi.
Yaşamı bize veren Tanrı, aynı zamanda özgürlük de verdi.
Bugün büyük bir geçit töreni vardı.
Neden kısıtlama yoktu?
Tam bir akşam yemeği yani.
o üzücü terör saldırısı yaşandı
O zamanlar tabi elektirik yoktu
2 kilobayt rami vardı
diyenler vardı ya
Hiçbir görünür tehlike yoktu.
Her oyuncu elinden geleni yaptı.
O bir silah sıktı.
O, bana bir oyuncak verdi.
Bana bu CD'yi verdi.
Hiç kimse umudunu kaybetmedi.
O plandan vazgeçti.
Ona kitabı verdim.
O, kediyi sütle besledi.
İşimden vazgeçtim.
Ona arabayı verdi.
Dün gece buz tuttu.
O bana bir ipucu verdi.
O bana bir hediye verdi.
O yanlış cevap verdi.