Examples of using "Aneinander" in a sentence and their turkish translations:
Birbirleriyle geçmişi konuşuyorlar.
İki köy birbirine bitişiktir.
Kaliforniya ve Nevada birbirine sınır komşusudur.
Tom ve Mary geçmişte birbirleriyle konuştular.
O her zaman yönetici ile tartışır.
birbirlerine tutunarak bir köprü yapıyoralar
Birbirlerine alışmaları biraz zaman aldı.
Ali'yle korona selamı verip dirsek tokuşturduk.
Öpüşürken kazara dişleri çarptık.