Examples of using "„aufwachen“" in a sentence and their turkish translations:
Tom, uyanman gerekiyor.
Uyanmak yatmaya gitmenin tam tersidir.
Yarın sabah erken uyanmak zorundasın.
Tom, uyan! Geç kalıyoruz!
Uyanmak, uykuya dalmanın zıt anlamlısıdır.
Sessiz ol yoksa bebek uyanacak.
O, genellikle uyandıktan beş dakika sonra kalkar.
- Uyanman gerekiyor.
- Uyanmalısın.
Mary Tom uyanmadan önce kahvaltı hazırlamayı bitirmek istedi.
Rüyalarını gerçekleştirmek için kesinlikle bir şey yapmak gerekir: Uyanmak!
Hayallerinizi gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır.
- Eğer yorgunsan, niçin yatmaya gitmiyorsun? " Ben şimdi yatmaya gidersem çok erken kalkacağım.
- "Yorgunsan niye yatmıyorsun?" "Çünkü şimdi yatarsam çok erken kalkarım"
Matematik, yarın kalkarsan ve evrenin gittiğini keşfedersen yapmaya devam edebileceğin, bilimin bir parçasıdır.