Examples of using "überfüllt" in a sentence and their turkish translations:
- Tren kalabalıktı.
- Tren tıklım tıklımdı.
Otobüs kalabalıktı.
Hapishane aşırı kalabalıktı.
Tekne çok kalabalıktı.
Kilise kalabalıktı.
Otobüs kalabalık mıydı?
çok kalabalıktır bu karıncalar
Otobüs çok kalabalıktı.
Bugün kasabalar çok kalabalık.
Otobüs tamamen doluydu.
Tren çok kalabalıktı.
Hâlâ kalabalık.
Dün mağaza tesadüfen kalabalıktı.
Bu Publix her zaman kalabalık.
Plajlar eylül ayında daha az kalabalık.
yani artık kalabalığız yani yapılar inşa ediyoruz artık
O zaman, tren son derece kalabalıktı.
Oteli yabancı turistlerle dolu buldum.
Koridor o kadar kalabalıktı ki yürüyemedik.
Bu tren kalabalık, bu yüzden bir sonraki trene binelim.
Bar öyle kalabalıktı ki, zorlukla hareket ediliyordu.
Otobüs çok kalabalıktı. Keşke bir taksiye binseydim.
Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
Tren o kadar doluydu ki tüm gezi boyunca ayakta kalmak zorunda kaldım.
Tren o kadar kalabalıktı ki yolculuk boyunca ayakta durmak zorunda kaldım.
Mağaza o kadar kalabalıktı ki Tom ve Mary birbirlerini gözden kaybettiler.
Yol kalabalık bu yüzden muhtemelen söz verilen zamanda varmayacağız.