Examples of using "Terminer" in a sentence and their turkish translations:
Bunu ne zaman bitireceksiniz?
Sen benim bitirmeme izin vermedin.
Az önce bitirdim.
Bugün ev ödevini bitirmeli.
Sadece şu cümleyi bitirmeme izin ver.
Ev ödevimi bitirmeliyim.
Bitirilecek ödevim var.
Bu iyi bitmeyecek.
Onu az önce bitirdim.
Kahvaltıyı henüz bitirdik.
Tamamlamamız gereken bir görev var.
ve hepsini bir gülümse ile bitiren
Öve öve bitiremedik ha
İşimi az önce bitirdim.
Ev ödevimi bitirmek zorundayım.
Tom asla bir şey bitirecek gibi görünmüyor.
Onu daha kısa sürede bitirmeliydim.
Ödevini ne zaman bitireceksin?
Hâlâ ödevimi bitirmek zorundayım.
Umarım bu hafta tamamlayabilirim.
Son teslim tarihinden önce işi bitirmelisin.
Başlamış olduğum şeyi bitirmek zorundaydım.
İşi iki gün içinde bitirebilir misin?
İşi bitirmemiz gerek.
Dünya şu an sona eremez.
Mektup yazmayı henüz bitirdim.
Naomi az önce işini bitirdi.
Ev ödevimi gerçekten bitirmeliyim.
Bitirebilir miyim?
İşi bitirmek için buradayız.
Japon ekonomisi hakkında bir yazı bitirmem gerekiyor.
İngilizce ödevimi yapmayı henüz şimdi bitirdim.
Bana kötü bitecekmiş gibi geliyor bu.
İşimi bitirmek için gayret ettim.
İki gün içinde bunu bitirmek imkansız.
Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
İki ya da üç dakika içerisinde onu bitireceğim.
Bu fırtına ne zaman geçecek?
Az önce kitabı okumayı bitirdim.
Tom'un hikayeyi bitirecek zamanı yoktu.
Ne olursa olsun, bugün makaleyi bitirmem gerekiyor.
Bir ay inişini tamamlamanın en bariz yolu
Iraklılara ne kazandıracak? Bu projeyi durdurma ve üzerinde çalışma hikayesini tamamlamadan önce
Erken sona eren savaş üzerine kumar oynadı.
İki ya da üç dakika içerisinde onu bitirmeyi planlıyorum.
Bu işi zamanında bitirmek kolay olmayacak.
Çalışmalarını henüz tamamladı. O bir iş arıyor.
Eve gitmeden önce bitirecek birkaç işim var.
Yardımın olmadan, işi bitiremezdim.
O, küçük erkek kardeşine resmini bitirmesi için yardım etti.
Bu işi bir günde bitirmek zor.
Bu görevi cumadan önce tamamlamak için çok çalışmalıyız.
Bu işi hava kararmadan bitirmeliyim.
gelecek nesillere fayda sağlayabilecek bir işi bitirmek.
Ve son olarak da sohbeti olumlu bir şekilde sonlandırın
Bir ya da iki gün içinde bitirebileceğim.
- İşin bir ay içinde tamamlanması kesinlikle imkansız.
- Bir ay içinde işi bitirmek tamamen imkansız.
Bu işi bitirtmek oldukça çok fazla zamanımızı alıyor.
İşi tamamlamak sadece on beş dakikamızı aldı.
Buna bir son vermek istiyorum.
Bazı başladığı projeleri bitiremedi bile
ABD baskısı Irak'ın projeyi tamamlamasını engelledi. Çin ...
Ben bu kadar kısa bir zamanda işi bitiremem.
Hızlı bir şekilde çalışarak işi bitirdi.
Bunu bitirmek için 2.30'a kadar zamanımız olduğunu düşündüm.
Böyle kısa bir zamanda işi bitiremem.
Bunu bitiremedim.
Sanki tüm bunların nasıl sona ereceğini hep biliyordum.
Yavaş yavaş parti sona erdi ve herkes eve gitti.
- Bunun sonu iyi değil.
- Bu iş iyi bitmeyecek.
- Bu işin sonu iyi değil.
oğlu Beşar'dır. Esad. Genç adam, o sırada siyasetin ve medyanın
İki taraf arasındaki dostluk. Bazı arkadaşlar Asmaa ile başladı.
Ben bu öğleden sonra bütün bu işi bitireceğimi sanmıyorum.
Bu işi bitirmek sizin sorumluluğunuz.
İşi bitirmek sizin göreviniz.
Şimdi ve hafta sonu arasında bunu bitireceğim.
Başladığımı bitirmek zorundayım.
sonra imzalanan Libya anlaşmasını , ülkeyi Avrupa'ya taşıyacak bir geçiş hükümeti
O, kitabı okumayı bitirmek üzere.
Bütün yapmak istediğim, başladığım şeyi bitirmek.
Toplantı neredeyse bitmişti.
Bu testi geçersen, gelecek ay mezun olabilirsin.
Her ne kadar sıkı denesen de onu bir gün içinde bitiremezsin.
Tom, 2.30'a raporu bitiremeyeceğini biliyordu.
Akşam yemeğinden önce ev ödevimi bitirmeliyim.