Examples of using "Savon" in a sentence and their turkish translations:
Bir sabuna ihtiyacım var.
Ama sabun ekleyince...
Sabun nerede?
Sabun gözlerimi acıttı.
Sabun neyden yapılır?
Sabun, lütfen.
Sabunu düşürme.
Sabun yok.
Sabun kiri temizleyebilir.
Bunun tadı sabun gibi.
Ellerinizi sabunla yıkayın.
- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
- Sabun kiri çıkarmaya yardımcı olur.
Ben ağzını sabunla yıkayacağım.
Yaşam bir sabun köpüğü gibidir.
Onlar ellerini sabunla yıkar.
Ben kalıptan çok, sıvı sabunu tercih ederim.
Ellerini yıkadığın sabun hangisi?
Tabakları yıkamak için sabun satın almak zorundayız.
Gözüme sabun kaçtı.
Ellerini sıvı sabunla mı yıkarsın?
Son zamanlarda kullandığınız sabun ya da çamaşır deterjanını değiştirdiniz mi?
Küfretme yoksa ağzını sabunla yıkarım.
Bunun sebebi sabunun içinde bulunan iki yönlü moleküllerdir.
Ellerimi sabun ve su ile yıkadım.
Şarkı söylerken yüzümü yıkarken bir sabun köpüğü yuttum.
Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi.
Ancak %60 alkolle bile CDC, eğer imkan varsa sabun kullanmanızı öneriyor
Tom'un daha fazla sabuna ihtiyacı yok. Mary ona bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi.