Examples of using "Composé" in a sentence and their turkish translations:
Numarayı çevirdim.
O, tarih uydurdu.
Yanlış numarayı çevirdin.
O, numarayı çevirdi.
Numarayı çevirdin.
demir ve nikelden oluşuyor
Yanlış numarayı çevirdin.
Şarkıyı onun için yazdım.
Yanlış numarayı çevirdiniz.
- Komite on iki üyeden oluşuyor.
- Komite on iki üyeden oluşmaktadır.
Komite on beş kişiden oluşur.
Bu grup altı kişidir.
Bu trenin yedi tane vagonu var.
Bizim grubumuz beş kişiden oluşuyordu.
Kulüp on tane kadından oluşuyor.
Park sayısız ağaçtan oluşmakta.
O ahşaptan mı yoksa metalden mi yapılmıştır?
Kurul bilimci ve mühendislerden oluşuyor.
Onun hikayesi uyduruldu.
Bronz, bakır ve kalaydan oluşmaktadır.
İngiliz alfabesi yirmi altı harften oluşur.
Yanında durduğumuz göl, saf pil asidinden yapılmış.
Senin hatalı numara çevirdiğine inanıyorum.
Satranç tahtası sekiz satır ve sekiz sütundan oluşur.
bilim tutkusu olan büyük halk sağlığı hikaye anlatıcıları
Çam ağaçlarıyla ve eğrelti otlarıyla kaplı bir manzara hayal edin.
Masa ahşaptan yapılmıştır.
Bunun sebebi sabunun içinde bulunan iki yönlü moleküllerdir.
Aslına bakarsan, Çinçe yüzlerce lehçeden oluşur.
DNA dört tane nükleotitten oluşur: A, T, C ve G.
DNA dört tane nükleotitten oluşur: adenin, timin, sitozin ve guanin:
Grup altı kız ve dört adamdan yapıldı.
Çete temel olarak uyuşturucu satıcıları ve tehlikeli eski hükümlülerden oluşur.
Yardımcıları, irtibat subayları ve kuryelerden oluşan özel askeri personeli.
Bildiğim kadarıyla, bu kimyasal mikropların üremesini engelleyecek.
Bu trenin yedi tane vagondan oluşur.
Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.
Yeni doğmuş bir bebeğin yüzde 70'i sudur. Yetişkinlerin yüzde 55-60'ı sudur.
Üzgünüm, yanlış numara çevirdim.
Bu kitap, biyolog Ernst Haeckel'in yolculukları sırasında üzerinde çalıştığı canlıları gösteren yüz adet taşbaskıdan oluşmaktadır.
Bir bento haşlanmış pirinç ve deniz yosunundan yapılan küçük bir yemektir, bu ucuz ahşap kutularda satılmaktadır.
Sabun neyden yapılır?