Examples of using "Sérieux " in a sentence and their turkish translations:
Ciddi ol.
Bu ciddi.
Tom ciddi.
Bu ciddi bir şey değil.
Bu oldukça ciddi.
Tom ciddi görünüyor.
Ben ciddiyim.
Ciddi miydin?
Bu ciddi mi?
Tom bunu mu demek istedi?
Onlar ciddi miydi?
Bu ciddi, Tom.
Bunu kastediyorsun, değil mi?
Siz ciddi misiniz?
- Ciddi ol.
- Ciddi olun.
Tom ciddi gözükmüyordu.
Bu ciddi değil.
Ciddi şüphelerim var.
Bu ciddi bir başarısızlık.
Ciddi bir sorunum var.
Ciddi olalım.
Bu ciddi olabilir.
O, ciddi değildir.
Tom ciddileşti.
Birkaç ciddi sorun devam etmektedir.
Şimdi ciddiyim.
Bir tür sorun olmalı.
O, ciddi gibi görünüyor.
- Bu çok ciddi.
- Bu gerçekten ciddi.
- O çok ciddi.
Ciddi görünüyor.
Benim erkek arkadaşım ciddi görünüyor.
"O kadar da ciddi olma!" "Sanıyorum bazen birinin ciddi olması gerekir."
Önemli bir problemimiz var.
"Günaydın. Dışarıda kar yığılı." "Gerçekten mi!?"
Ciddi olduğunu biliyordum.
O ciddi bir şey değildi.
- Obezite ciddi bir sorundur.
- Şişmanlık ciddi bir sorundur.
Bu çok ciddi bir mesele.
- Kendini çok ciddiye alma.
- Kendini o kadar ciddiye alma!
Seni ciddiye almak zor.
Hele şükür biri beni ciddiye aldı.
ciddiyetle mücadele etmeliyiz
- Çok ciddi bir sorunumuz var.
- Bizim çok ciddi bir sorunumuz var.
İşim hakkında ciddiyim.
Dalga geçmiyorum.
Benim ciddi bir cilt sorunum var.
Blöf yapmıyorum.
O ciddi bir şey mi?
Kimse bizi ciddiye almıyor.
Ciddiyiz.
Tom kendisini çok ciddiye alır.
Tom her şeyi çok ciddiye alır.
Ciddi bir sorun var.
Kimse beni ciddiye almıyor.
Onunla ilgili ciddi bir sorunum var.
Hobi, bu ciddi değil.
Sanırım Tom ciddi.
Galiba gerçekten ciddisin.
Tom onu kastetti.
Bu, daha ciddi sorunlara yol açabilirdi.
Senden ciddi bir iş çıkarmanı bekliyorum.
Tom onu demek istiyor.
Bu ciddi bir sorun haline gelebilir.
Burada ciddi bir sorunumuz var.
O, kendini çok ciddiye alır.
Biz bunu çok ciddiye alıyoruz.
Ciddi olmanın zamanı geldi.
Benim erkek arkadaşım ciddi görünüyor.
Doktorların zor bir sorunu var.
Bunun ne kadar ciddi olduğunu anlıyor musun?
iklim değişikliği gibi bir şey neden önemli bir sorun,
Bu yüzden herkesi ciddiyete davet ediyorum
Onları ciddiye almıyorum.
Tom'un ciddi olduğundan oldukça eminim.
İşini çok ciddiye alıyorsun.
O benim espriyi ciddiye aldı.
- Bizim bir durumumuz var.
- Bizim bir sorunumuz var.
Tom ciddi değildi, değil mi?
Tom ciddi değil, değil mi?
Onu ciddiye almadım.
Tom'un ciddi sağlık sorunları var.
Bu ciddi olabilir.
Bence bu ciddi bir sorun.
"Ciddi misin?" "Ben kesinlikle ciddiyim."
tam olarak kendimizi ne kadar ciddiye aldığımızı göstermesi
Ama ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya.
Tom çalışmaları hakkında ciddi değil.