Translation of "Risquent" in Turkish

Mais ces rochers tranchants risquent de couper la corde.

Ama sorun şu ki bu keskin kayalar halatı bir bıçak gibi kesebilir.

Qui risquent leur vie pour signaler les violations des droits de l'Homme.

haber yapmak için yaşamını tehlikeye atanlar bile var.

Ils risquent de ne pas voir l'ennemi arriver. C'est peut-être l'occasion pour la lionne.

...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.