Examples of using "Retient" in a sentence and their turkish translations:
Nefesini daha uzun süre tutabilir hâle geliyorsun.
Beni artık hiçbir şey burada tutamıyor.
Çok geç saatlere kadar seni ayakta tutan nedir?
Sizi engelleyen, çok mutlu olmaktan alıkoyan bir şey var.