Examples of using "Qualifié" in a sentence and their turkish translations:
reddetmesine rağmen , vasıfsız olduğunu
Jones iş için iyi nitelikli.
O, iş için kalifiye değil.
Dan hayli eğitimli profesyonel bir araştırmacıdır.
Tom o iş için nitelikli değil.
Sen o iş için vasıfsızsın.
Onu hayli nitelikli bir çalışan olarak düşünüyorlar.
Bu staj için nitelikli değilim.
Tom lisede öğretmek için nitelikli değil.
Ben bu işi yapmak için nitelikli değilim.
O, iş için ondan daha nitelikli değil.
Guatemala bir defasında muz cumhuriyeti olarak nitelendirilmişti.
Bana bu iş için yeterince yetkilendirildiğimi söylediler.
Onu yapmak için nitelikli değilim.
- Benim bu iş için nitelikli olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce bu iş için nitelikli miyim?
Tartışmasız, o, iş için en iyi adam.