Examples of using "Prie " in a sentence and their turkish translations:
Lütfen akşam yemeğini bitir.
Buraya girme, lütfen!
Lütfen pencereyi açar mısın?
Lütfen onu yavaşça tekrarlar mısın?
Bir kahve daha alabilir miyim, lütfen.
İki bira lütfen.
Bana bir yastık ve battaniye getirebilir misiniz, lütfen?
Lütfen biraz daha yüksek sesle konuşabilir misin? Çok iyi duyamıyorum.
Bunun olduğuna inanamıyorum. Birisi bana bunun bir yalan olduğunu söyleyebilir mi?
Hesabı alabilir miyim, lütfen?