Examples of using "Plait " in a sentence and their turkish translations:
Lütfen bana yardım edebilir misin?
- Kalın!
- İrtibatta olalım!
Onu not eder misin, lütfen?
Lütfen bunu tartar mısınız?
Lütfen pencereyi açar mısın?
Lütfen daha yavaş konuşabilir misin?
Pasaportunuzu görebilir miyim, lütfen?
- Lütfen bana bir taksi çağırır mısınız?
- Bana bir taksi çağırır mısınız, lütfen?
Ben odayı görebilir miyim lütfen?
Lütfen şu pencereyi kapatır mısın?
Bana pasaportunuzu gösterir misiniz, lütfen?
Bana tuzu uzatır mısın, lütfen?
Biniş kartınızı görebilir miyim?
Temasta kalın.
Lütfen bunu benim için değiştirebilir misiniz?
Hesabı alabilir miyim, lütfen?
Üşüyorum. Lütfen pencereyi kapatır mısın?
Menteşeler gerçekten gıcırtılı. Lütfen onları yağlar mısın?
Benim için bu kağıt üzerine bir eskizini çizebilir misin lütfen?
Ad ve telefon numaranızı alabilir miyim lütfen?
Bana tuzu uzatabilir misin, lütfen?
- Lütfen onu yazın.
- Lütfen onu yazınız.
Merhaba. Bayan Johnson'la konuşmak mümkün mü lütfen?
Lütfen pencereyi kapatır mısın?
Buraya girme, lütfen!
Bana tuzu uzatabilir misin, lütfen?
Lütfen daha yavaş konuşun.
- Lütfen daha yavaş konuşun.
- Daha yavaş konuşun lütfen.
- Lütfen daha yavaş konuş.