Examples of using "Popularité" in a sentence and their turkish translations:
Popüleritesi azalıyor.
O haklı olarak popülerdir.
İnternetin popülaritesi patladı.
Onun popülaritesi azalıyor.
Aktör, popülaritesinin doruğunda öldü.
Gerçek, popülerlik yarışması değildir.
Popülerliğin onunla hiç ilgisi yok.
O, popüler olmamı ona borçluyum dedi.
Kent, önemli bir turistik yer olarak rağbet kazandı.
Popülerliklerine rağmen, kriket ve duvar tenisi Olimpik sporlar değildir.
Daha önce Suriyeli çevrelerde özellikle kadının toplumdaki rolünü harekete geçirmek için
Tatoebanın popülaritesi kurulduğu günden beri katlanarak artmaktadır.
Dijital müzik gittikçe daha popüler oluyor.