Examples of using "Plainte" in a sentence and their turkish translations:
O bir şikayette bulundu.
Bir şikayetim var.
Şikayetçi olurdum.
O, bir baş ağrısından yakındı.
Bir şikayette bulunmak istiyorum.
Şikayet reddedildi.
Şikayet soruşturma altında.
Biz bir şikayet aldık.
Hiçbir şikayet bildirilmedi.
Hiçbir resmi cinayet kayda geçmedi.
Şikâyet ederdim.
Arkasından Türkiye hemen bir dava açtı
O, son çare olarak dava açmayı düşünüyor.
Şüpheliye yönelik hiçbir suçlama yapılmadı.
Tom hakkında bir şikayetim yoktu.
Herhangi bir şikâyetimiz yok.
Protesto çekmek istiyorum.
Ben bir şikayette bulunmak istiyorum.
Enerjini harcıyorsun. Şikayetin temelsiz.
Senin komşularından biri şikayet etti.
Ben resmi bir şikayette bulunmak istiyorum.
Komşum gürültü hakkında şikayetçi oldu.
- Şikayette bulunmak istiyorum.
- Şikayetçi olmak istiyorum.
O, benim düşük maaşımdan şikayetçi oldu.
Oda arkadaşım gürültüden yakındı.
- Dan'ı ne için mahkemeye veriyorsun?
- Dan'ı ne için dava ediyorsun?
O, gürültü hakkında ona şikayetçi oldu.
O, yiyecek hakkında ona şikâyette bulundu.