Examples of using "Porter" in a sentence and their turkish translations:
Eski elbiseleri giymeyi seviyorum.
Bir tost yapmak istiyorum.
Şikayetçi olurdum.
Ne giyeceğim?
Ne giyinmeliyim?
Lütfen maske takın.
- Bir smokin giymen gerekiyor.
- Bir smokin giymelisin.
- Bir smokin giymen lazım.
- Bir smokin giymek zorundasın.
- Onu giyemezsiniz.
- Onu giyemezsin.
Bunu taşımama yardım edebilir misin?
Çok fazla taşımaya çalışmayın.
Onu senin için taşıyabilirim.
Bavulunu senin için taşıyayım.
bir şeyi taşıyabiliyorlar
O çantayı taşımak zorunda kaldı.
Valizini taşıyayım.
Ceketimi giymek ister misin?
Gözlük takmak zorundayım.
Ne giyeceğimi tam olarak biliyorum.
Bir şapka takmalıydım.
Tom bir kravat takıyor olacak.
Biz ayakkabı giymeye alışkınız.
Bu bavulu tek başıma taşıyamıyorum.
En azından bir kravat takmalısın.
Ben ona evrak çantasını taşıttım.
O, bana bagajını taşıttı.
Koyu renk giymeyi sever.
Hiç kimse gönüllü olmak istemedi.
Çantayı taşımam için bana yardımcı oldu.
Bir hamal bagajını taşısın.
Kimse gönüllü olmak istemiyor.
Yarın işten hastalık izni alıyorum.
Ben bunu giymiyorum.
Spor giyinmeyi seviyorum.
Bir kravat takmayı unutma.
Tom bol giysiler giymeyi seviyor.
Sürücüler emniyet kemerleri takmalılar.
Köpekler taşınmalı.
Peruk takmak istemiyorum.
Çocuğa çantamı taşıttım.
Ayakkabıyı çorap olmadan giymek hoşuma gidiyor.
Onun pantolon giydiğini asla görmedim.
Sadece sandıkların anahtarlarını taşımak için
Dalış kıyafeti giymemem gerektiğini içgüdüsel olarak biliyordum.
Gözlük takmak görüşünüzü düzeltmeli.
Bagajı taşımam için yardım etti.
Şikâyet ederdim.
Kutuyu aşağıya taşıttı.
Ben bu taşı taşıyamam.
Kutu taşınılmayacak kadar çok ağır.
Ben o bavulları senin için taşıyabilirim.
Sadece yaz kıyafetleri giymelisin.
Koruma gözlüğünü takıyor olmalısın.
Ona bavulu taşıttım.
İş yerinde bir kravat takmam gerekir mi?
Bunu giymek zorunda mıyım?
Ona masasını taşıması için yardım ettim.
Ayakkabı giymeye alışığız.
Bu valizi sizin için taşırım.
Bavullarımı taşımama yardım ettiğin için teşekkür ederim.
O, sandalyeyi taşımama yardım etti.
Valizi taşıması için onu zorladım.
Tom Mary'nin bavullarını taşımasına yardım etti.
Kutuyu birinci kata taşıttı.
Kürk ceket giymemelisin.
Eğer istiyorsan onu senin için taşıyabilirim.
sadece bir anlığına,
Tüm bu bagajları götüremem.
Taşıyabildiğin kadar çok kutu getir.
Lütfen bagajımı istasyona getirt.
O, son çare olarak dava açmayı düşünüyor.
Ben daha yakından bakmak istiyorum.
Maria burka giyiyor.
Neden elbise giymek istemiyorsun?
Ben iç çamaşırı giymeye son verme kararı aldım.
- Başka birinin elbiselerini giymeyi sevmem.
- Başkasının elbiselerini giymeyi sevmem.
Birinin onun ölümünden sorumlu tutulması gerekiyor.
Lütfen yaşınızı forma yazınız.
Lütfen sandalyeyi bitişik odaya taşı.
Ruj sürmeyi sevmem.
Bu sabah hastalık yüzünden iş yerine gidemeyeceğimi belirttim.
Tom'a bir şapka giymesini söyledim.
Bu elmaları taşımak için bir sepet istiyorum.
Gözlük takmak senin daha entelektüel görünmeni sağlar.
Benim için bagajımı taşıyacak kadar kibardı.
Biz silah taşıma hakkına sahibiz.
Artık gözlük takmaya ihtiyacım yok.
Kısa kollu bir gömlek giymeliydim.
Şapka giymeden bu sıcakta dışarı çıkma.
Ne zaman kontak lens takmaya başladın?
Bugün üniforma giymenin akıllıca olduğunu düşünüyor musunuz?
bu kolyeyi doğum sırasında da taksın diye.
çünkü aksi takdirde, şu anda yüzleştiğimiz bu birçok davaya
Sandıkların sadece anahtarlarını taşımak için 300 katır
Buz senin ağırlığını taşıyamayacak kadar ince.
O bana giymek için hangi elbiselerin iyi olacağını söyledi.
Meg kot pantolon giyen tek kızdı.
Artık gözlük takmak zorunda değilim.