Examples of using "Mentir" in a sentence and their turkish translations:
Yalan söylemeyi bırak.
Yalan söylemek utanç verici.
O yalan söylüyor gibi görünüyor.
O yalan söylemekten nefret ediyordu.
Sana yalan söyleyemedim.
Yalan söylemek zorunda değilsin.
Biz onun yalan söylediğinden şüphelendik.
Şize nasıl yalan söyleyebilirim?
Yalan söylemek ayıptır.
Bana yalan söylemeyi bırak.
Tekrar yalan söylemek zorunda kaldım.
Yalan söylemekten bıktım.
Biz sana yalan söylemeyeceğiz.
Sana yalan söylemeyeceğim.
Şimdi yalan söylüyorsun.
Yalan söylemene gerek yok.
yalan söylemekten de asla çekinmiyor
Sana yalan söyleyemem.
O, yalanlar söylemeye devam etti.
Bazen yalan söylemek daha iyidir.
O, benim yalan söylediğimden şüpheleniyor.
Yalan söylemek zorunda bırakıldım.
Yalan söylemeye eğilimli.
Yalan söylememelisin.
O bana yalan söylemiş olabilir.
Tom'a yalan söylemek zorunda kaldım.
Ben yalan söyleyemem.
Artık yalan söylemek istemiyorum.
- Yalan söylemeyeceğim.
- Uzanmayacağım.
Kendini avutmayı bırak.
Sana yalan söylemek için hiçbir nedenim yok.
yalan söylemek ve aldatmak."
Mesela yalan söylemek tamamen yanlıştır.
Ben yalan söylüyorum.
Onun yalan söylediğini hiç duymadım.
Ona yalan söylemek istemiyorum.
Bize yalan söylememelisin.
Onlara yalan söyleyemeyiz.
Yalan söylüyordu.
Tom'a yalan söylemek bir hataydı.
Yalan söylemek iyi değildir.
Asla yalan söylediğini söylemedim.
Yalan söylüyorsun.
Asla yalan söylemeyeceğine söz vermedin mi?
Tom yalan söyleyemeyecek kadar dürüst bir çocuktur.
Ben yalan söylemenin yanlış olduğunu düşünüyorum.
Birisi açıkça yalan söylüyor.
Artık böyle yalan söyleyemem.
O açıkça yalan söylüyor.
O açıkça yalan söylüyor.
Herkese yalan söylemek zorunda kaldım.
Üzgünüm, sana yalan söylemek zorundaydım.
Başka herkese yalan söyleyebilirsin ama kendine yalan söyleyemezsin.
Dürüst olmak yalan söylemekten daha zevkli.
Kendine yalan söylemekten vazgeçmelisin.
Yalan söylemekte pek iyi değiliz
ne karanlıkta yat ne de kara düş gör
insanları bir yalana inandırmanın yolu ise
O nasıl yalan söyleyeceğini biliyor.
Belki de yalan söylüyorsun.
O başka bir yalan söylemeyeceğine dair söz verdi.
Yalan söylemiyorum.
Ona yalan söylemeyi sürdüremedim.
- Bana yalan mı söylüyorsun?
- Bana yalan mı söylüyorsunuz?
Tom yalan söyleyecekti ama baklayı ağzından kaçırmakla sonuçlandırdı.
Kadınlar yalanları, erkekler yalan söylemeyi sever.
Gerçeği söylemek yalan söylemekten çok daha kolaydır.
Yalan söylemem gerekirdi, ama ben ona gerçeği söyledim.
Yalan söylemek yanlıştır.
Tom her zaman yalan söylüyor.
Gerçeği söylemek, yalan söylemekten çok daha kolaydır.
Anne ve baba çocuklarına yalan söylemenin yanlış olduğunu öğretir.
Belki de Tom Mary'nin yalan söylemesini istedi.
Gözümün içine baka baka nasıl yalan söyleyebildin be Tom?
Ben artık yalan söylemiyorum.
Onun yalan söylüyor olduğunu biliyordum.
insanlar diyor abi o yalan ya sıkıyor gibi söylemlerle karşı karşıya kalabiliyor
Evlendikleri zaman her ikisi de yalan söylememek için yemin ettiler.
Bana göz göre göre yalan söylemeyi sürdürürken benden doğru sözlü olmamı bekleme.
Bir astronom olmak için, tamamen bilim okumak zorundasınız, ama bir astrolog olmak için sadece yalan söyleme sanatı okumak zorundasınız.
Meseleyi kurcalamamalıyız.
Hırsızlık yapma, yalan söyleme, tembel olma.