Examples of using "Libéré" in a sentence and their turkish translations:
Para onu özgürleştirdi.
Tom serbest bırakıldı.
Ne zaman serbest bırakılacak?
böyle bir virüsün çıkması mı gerekiyordu?
Tom, Mary'yi serbest bıraktı.
Duruşmadan sonra, onlar mahkumları serbest bıraktı.
Fakat 1 milyon dolar kefaletle serbest kalıyor
Yaşlı adam küçük tilkiyi tuzaktan kurtardı.
Kokainle yakalandı,ama hiç yer olmadığı için serbest bırakıldı.
Az önce izin aldım.
O, on bir sene hapis yattıktan sonra şartlı tahliye edilmişti.