Examples of using "Tel" in a sentence and their turkish translations:
- Tıpkı babasına benziyor.
- Elma ağacın dibine düşer.
- Babasının oğlu.
- Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al.
- Baş nereye giderse, ayak oraya gider.
Bu bizim anlaşmamızdı.
- Tel Aviv güzel bir şehirdir.
- Tel Aviv güzel bir kenttir.
Böyle bir şey bir daha olmayacak.
Bu şimdiden mümkün.
ve büyük bir tatmin duygusu yaşıyordum.
Bu şey aslında karbon dioksit üretiyor.
Masanı olduğu gibi bırak.
Sessizlik kanser gibi büyür.
O göründüğü gibi değil.
O Tel Aviv'de yaşardı.
Hayatım böyle bir karmaşa.
Böyle bir şey yapmadım.
Böyle bir şey söz vermedim.
Aynı cinsten bir şey söylemedim.
Asla yapmayacağım.
Niçin böyle bir risk alıyorsun?
Böyle bir dergiyi okumak aptalca.
amacım onu olması gereken hâle getirmek.
Eğer bir öğrenci isen, öyle davran.
Böyle bir konu bugünlerde yaygın değil.
Öylesine bir plan kesin başarısız olacaktır.
O öyle bir şey yapmanın ötesinde.
Böyle bir davranış bir kazaya neden olabilir.
Çok aptal olma.
Böyle bir raket yapmayın!
Bu kadar soğuğa nasıl dayanabilirsin?
- Böyle bir şeyi asla görmedim.
- Böyle bir şeyi hiç görmedim.
Ben asla öyle bir şey söylemedim.
Hiç kimse öyle bir şey söylemedi.
ama böyle bir paylaşım olabilirmiş
eğer zaten böyle bir öğretmenimiz varsa vay halimize
bu denli büyük bir patlamaya sebep olan şey neydi?
böyle bir virüsün çıkması mı gerekiyordu?
Ciğerlere öyle bir etki yapıyor ki
Bunun gibi düşmanın tam önünde gerçekleştirilen bir yeniden konuşlandırma yüksek riskliydi
Daha çok amfibi bir hayvan gibi olmak istiyorum.
Böyle bir ortama gerçekten yakın olmak istiyorsan
Böyle bir çocuk, herkes tarafından sevilir.
Görüntüden korkmuştu.
Birisi o problemi çözebilir.
"Bu çok samimi bir yerdi." "Bana bundan bahset."
Tel Aviv'e gitmek için bugün Kahire'den ayrılıyorlar.
Her kelime yazıldığı gibi okunur.
Bildiğimiz gibi burası dünyanın sonu.
Eğer durum buysa sorulan soruyu her koşulda yanıtlayın.
Bu tür bir davranış için hiçbir gerekçe yoktur.
Böyle bir plandan yana değilim.
Böyle abartılı bir hikayeye inanmamı bekleme!
Böyle bir riske girmek istemiyorum.
Böyle bir davranışa alışık değilim.
Olaylar tam onun tahmin ettiği gibi meydana geldi.
O bir yönetmen ve böyle muamele edilmelidir.
Babam her gün bir arı gibi meşguldür.
Ben o tür risk almanı isteyemem.
Ev gibi yer yoktur.
Hayatında hiç böyle bir ikilem ile karşılaşmamıştı.
Ne tür bir tedavi görebilirim?
Bildiğim kadarıyla böyle bir sözcük yok.
Onu böyle bir yerde görmeyi hiç ummazdım.
Ben bir aptalım.
Öyle bir şey yaptığımdan beri uzun zaman oldu.
O bir beyefendi ve böyle davranılması gerekiyor.
Kim Filipinler'i ziyaret etmek istiyor? Böyle bir tropik cennet!
bu günlerde ise böyle bir olaya pek rastlayamıyoruz
Böyle bir bilgisayarla Ay'a nasıl gidilebilirdi ki?
O yaşlı bir adam ve o biçimde muamele edilmelidir.
O benim bir arkadaşım ve ona öyle davranırım.
Böyle bir adama yardım etmeye kalkışmam.
Bildiğimiz anlamda dil, bir insan icadıdır.
Rüyalarımda benzer bir ses duyduğumu hatırlıyorum.
Onu bu durumda görmek bana acı veriyor.
Öğretmeninle böyle bir yerde karşılaşmış olduğuna şaşırmış olmalısın.
bildiğimiz gibi evren büyük bir patlama ile başladı
peki gerçek hayatta hiç mi böyle bir şey yoktu
böyle bir sopa ile küçük bir sopa daha olur birine çelik birine çomak denir
Tenis ve golf gibi sporları sevmiyorum.
Böyle bir ekonomik program yoksulların pahasına zenginlere yardımcı olacaktır.
Eğer öyleyse, o zaman hiç sorun yok, değil mi?
Böyle bir aptal gibi hissediyorum.
Kavrulmuş kahvenin kokusu gibi bir şey yok.
Başkalarının seni gördüğü gibi senin kendini görmen çok zor.
Hava kirliliğinin var olan ısınmayı gizlediği,
şimdi bir düşünsenize size böyle bir miras kalsa hayatınızda neler değişir
O tür bir adamdan uzak durman daha iyi olur.
Yorgun hissettiğinde banyo yapmak gibi bir şey yoktur.
O kadar yorgunum ki eve varır varmaz yatacağım.
Bu her zaman bu şekilde olmuştur.
Ben böyle bir şey yapmadım.
Bir bardak doğal, taze sıkılmış meyve suyu gibi bir şey yok.
Senin gibi gitar çalmayı öğrenmek istiyorum.
Böyle tuhaf bir kıyafetle sokakta yürüyemezsin.
Böyle bir otelde kendi evimdeymişim gibi hissedemem.
Eğer benim tavsiyemi dinleseydin böyle bir çıkmaz içinde olmazdın.